
Esas No: 2014/22778
Karar No: 2015/17166
Karar Tarihi: 29.09.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/22778 Esas 2015/17166 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2010/1013-2014/443
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10/05/1985-01/10/1985 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 10.05.1985-01.10.1985 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı N.. B.. adına kayıtlı 0416165 sicil numaralı N.. B.. ünvanlı işyeri bulunduğu, işyerinin 20.01.1985- 31.01.1985 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında olduğu, davacı adına 01.05.1987 tarihli ve 31.07.1985 tarihinde kuruma intikal eden işe giriş bildirgesinin verildiği, işe giriş bildirgesindeki fotoğrafın ve davacı adına atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair bilirkişi raporu alındığı, davalı işveren adına vergi kaydı bulunmadığı, davacının ihtilaflı dönemde sigortalı çalışmasının bulunmadığı, davacı tanıklarının dinlenip bu tanıkların beyanlarına göre karar verildiği, davalı işyerinin ne zaman tescil edildiği, hangi tarihe kadar aktif olduğu netleştirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; davalı işyerinin ihtilaflı dönemde faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığı titizlikle araştırılıp açıklığa kavuşturmak, bu bağlamda, davalı adına işe giriş bildirgesindeki aynı adreste kayıtlı başka işyeri dosyası bulunup bulunmadığını araştırmak, iş yerinin meslek kuruluşları ve ticaret sicil müdürlüğü nezdinde kaydının bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp, tescil kayıtlarını temin etmek, davalı iş yerinin davaya konu dönemde çalışma izni ve ruhsatı ile elektrik-su-telefon aboneliğinin bulunup bulunmadığını ilgili belediye, PTT müdürlüğünden sormak suretiyle davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu belirlemek, işyerinin davalı dönemde faal olduğunun anlaşılması halinde ise dönem bordroları bulunmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak suretiyle davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.