
Esas No: 2015/1773
Karar No: 2016/713
Karar Tarihi: 04.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1773 Esas 2016/713 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan, 1689 ada 42 parsel sayılı 3.224,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 15 yıldan beri .... ve müştereklerinin fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla, ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... tapu kaydının beyanlar hanesinde “....” şeklinde yazılan soy isminin “...” olarak düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda HMK"nın 150/5. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dosyanın işlemden kaldırıldığı 27.12.2012 tarihinden itibaren 3 ay geçmesine rağmen taraflarca yenilenmemesi sebebi ile HMK"nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacıya duruşma gününü bildirir ihtarlı davetiye çıkarılmış ise de, “muhatap adresten taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği gerekçesiyle merciine iade” açıklamasıyla iade edilmiştir. Ancak davacının dava dilekçesinde bildirdiği ve duruşma gününü bildirir tebliğin çıkarıldığı “... Sokak No:... .... ” adresi davacının aynı zamanda mernis yerleşim yeri adresi olup duruşma gününün bu adrese, Tebliğat Kanunu 21. maddesi ile Tebliğat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi gerekirken çıkarılan duruşma gününü bildirir tebligatın iade edilmiş olması karşısında, davacı tarafa duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği söylenemez. O halde; ortada geçerli bir tebliğ bulunmadığına göre HMK"nın 150. maddesi uyarınca işlem yapılamayacağı da açıktır. Hal böyle olunca, davacı tarafa duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.