Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4927 Esas 2018/9352 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4927
Karar No: 2018/9352
Karar Tarihi: 14.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4927 Esas 2018/9352 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4927 E.  ,  2018/9352 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu davada; davacı 2000-2002 ve 2003-20006 yılları arasında davalı ... Ltd.Şti"de şoför olarak çalıştığının tespitini talep ettiği, davanın kısmen kabulü ile 2000-2002 dönemine ilişkin talebin hak düşürücü süreden reddine, diğer dönem yönünden davacının toplam 258 gün çalıştığının tespitine dair ilk kararın davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.10.2014 tarihli ilamı ile davacı vekilinin tüm itirazları reddedilerek, 2000-2002 dönemi için verilen kararın yerinde olduğunun ancak 2003-2006 dönemi için araçla ilgili trafik ceza kayıtlarının, araç bilgileri ve davacının ehliyet bilgilerinin celp edilmesi, ehliyetin geri alınıp alınmadığının araştırılması gerektiği yönlerinden kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde dosyada tanık olarak dinlenilen ve aynı firmada şoför olarak çalışması bildirilen ..."ın çalışması esas alınarak davacının da ayda ortalama 11 gün çalıştığından hareketle toplam 462 gün çalıştığı şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargitay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
    Mahkemece verilen 18.02.2014 günlü ilk hükmün davacı ve davalı Kurum vekilince temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu verilen 17.10.2014 günlü bozma ilamıyla; davacı sigortalının temyiz itirazlarının tümüyle reddi ile hükmü temyiz eden davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kapsamında davalılar lehine bozma yapılmış olması; giderek bozma ilamı sonrası yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya içeriği de gözetildiğinde; ilk hükümle tespit edilen çalışma süreleri üzerinde davacı lehine tespit edilemeyeceğinden mahkemenin 18.02.2014 günlü ilk hükümle belirlenen süreler üzerinden tespit hükmü kurulması gerekir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.