Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11172
Karar No: 2018/9343
Karar Tarihi: 14.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11172 Esas 2018/9343 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/11172 E.  ,  2018/9343 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, rücuan alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu davada; 30.07.1993 tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat eden bağ-kur sigortalısı Fahri Kaya"nın hak sahiplerine ödenen gelirin tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Kanun"un 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 39. maddesinde; “Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malül veya vazife malülü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurum zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de , söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanun"un 63. ve 70. maddeleridir.
    Bağ-Kur Kanununun 70/2 maddesi hükmünde; bu kanuna dayanılarak Kurumca açılacak rücu davalarının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu öngörülmüş olup, zaman aşımına ilişkin bu hüküm, “özel hüküm” niteliğini taşımakla genel hükümlere göre uygulama önceliğine haiz olup, zamanaşımının hangi tarihten itibaren işlemeye başlayacağı konusunda; anılan madde hükmünde açıklık bulunmaması karşısında; başlangıç tarihinin belirlenmesinde “zamanaşımının alacağın muaccel olduğu zamandan başlayacağı”na ilişkin Borçlar Kanunu"nun 128. maddesi hükmü esas alınmalıdır.
    Bağ-Kur’a 63. maddeye göre tanınan rücu hakkı; hukuki nitelikçe, halefiyet ilkesine dayandığına ilişkin yasada açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle kanundan doğan, Kurumun sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılabileceği basit rücu hakkı vasfındadır. Bu bağlamda; belirtilen nitelikteki bağımsız rücu hakkının; başkasına ait bir borcu ödeyen kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğinde yeni bir talep hakkı olması itibariyle de; bu hak, rücu hakkı sahibinin şahsında doğduğu anda, alacak muaccel hale gelecek ve yeni bir zamanaşımı süresi de bu tarihten işlemeye başlayacaktır.
    Hal böyle olunca; Bağ-Kur’un rücu alacağı; sigorta olayının meydana gelmesiyle değil, gelir ya da aylık bağlanmasının onaylandığı masrafın yapıldığı tarihte muaccel olacak ve yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi de bu tarihten işlemeye başlayacaktır.
    Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayı 30.07.1993 tarihinde meydana gelmiş, 22.08.2012 onay tarihli aylık bağlama kararına istinaden 01.09.2012 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır.
    Yukarıda belirtildiği üzere zamanaşımı süresi kurum alacağının muaccel hale geldiği onay tarihinden itibaren işlemeye başlayacak olup, buna göre de iş bu rücu davasının da 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde 04.08.2015 tarihinde açılmış olmasına göre davanın esasına girilerek elde edilecek sonuca göre hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi