4. Hukuk Dairesi 2013/17935 E. , 2014/12633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2013
NUMARASI : 2009/179-2013/283
Davacı A..T.. Ü.. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat A.. İ.. K.. tarafından, davalı K.. A.. aleyhine 09/06/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız hacize dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/06/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 30/09/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, İzmir"de medikal malzeme işi yapan dava dışı 2.K. İ. ve D. T.. M.. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne mal siparişi vererek çekler verdiğini ve malların gönderilmemesi nedeniyle menfi tespit davası açarak çeklerin iptalini istediğini, bu çeklerden bir tanesinin davalı şirkete yasal olmayan şekilde ciro edildiğini, yargılama sonucunda borçlu olmadığının tespit edilerek alacaklı-davalı firmanın haksızlığına karar verildiğini, bu süreçte davalı firma tarafından Ankara 15. İcra Müdürlüğü"nün 2006/5490 Esas sayılı dosyası ile 5.440,49 TL tutarla icra takibi yapıldığını, ihtiyati haciz kararı alınarak İskenderun 2. İcra Müdürlüğü"nün 2006/111 Tal. sayılı dosyası ile işyerinde bulunan malların haczedilerek muhafaza altına alındığını belirterek maddi ve manevi zararının tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının zararının doğumunda davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığı, davalının devraldığı dava konusu çekle ilgili ticari ilişkinin gerçekleşip gerçekleşmediğini bilebilecek bir durumda olmadığı, şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacının dava konusu ve dava dışı keşide ettiği çekler ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespiti istemli dava açtığı, İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 04/12/2008 gün ve 2006/310 Esas, 2008/767 Karar sayılı ilamı ile davalı şirket yönünden "...üçüncü kişi olup, iyi niyetli olup olmamasının önemli olmadığı zira F... Ş.. K.. ve Çalışma Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 1. maddesi gereğince faktoring işlemlerine esas alınacak temlik konusu alacakların "faturaya veya mal ve hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden diğer belgelere dayalı bulunması" 8. maddenin d bendinde ise "kambiyo senetlerine dayalı olsa bile fatura veya alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu tevsik eden benzeri belgelerle ilişkilendirilmeyen alacakları satın alamayacakları" ifade edildiğinden, davalılar arasındaki ilişki temlik ilişkisi olduğundan borçlu davacının temlik edene karşı haiz olduğu bütün def’i ve itirazları temellük edene (faktoring şirketine) karşı ileri sürme imkanına sahiptir. Buna göre, davacının karşılıksız iddiasını davalı faktoring şirketine karşı yöneltmesi mümkün olup, faktoring şirketinin bu davaya konu çeke dayalı alacağını mal, hizmet satışına ilişkin bir belgeye dayandırması gereklidir. Bu yönde bir belge olmadığından, özellikle de faturanın yanında irsaliye de tevsik edilmediğinden, karşılıksız iddiasının karşısında davalının da sorumlu olduğu belirlenerek, bu davalı yönünden davanın kabülü gerekir." şeklinde hüküm kurulmuş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin 15/02/2010 gün ve 2009/ 3993 Esas, 2009/1532 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Yukarıda açıklanan ve kesinleşen menfi tespit davasında davalı yönünden kurulan hüküm ve yine F.. K.., F.. ve F.. Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2 maddesinde yer alan "Birinci fıkrada belirtilen hususlara ilave olarak faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler" şeklindeki düzenleme dikkate alındığında haczin haksız olduğu sabittir. Şu durumda, zarar kapsamı belirlenerek hüküm altına alınmalıdır. Açıklanan hususların gözetilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.