15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8248 Karar No: 2019/10293 Karar Tarihi: 22.10.2019
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8248 Esas 2019/10293 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/8248 E. , 2019/10293 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 207/1, 168/1, 62, 52/2-4, 50/1-a maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ...Bankasına ait katılan adına düzenlenmiş tamamen sahte olarak kopya çek ürettiği, 9.650-TL bedelli olarak yazdığı, yapmış olduğu alışverişe karşılığında vererek menfaat temin ettiği iddia iddia edilen somut olayda; 1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek sanığın, keşide yeri bulunmaması nedeniyle zorunlu unsurları tam olmayan sahte çek düzenleme şeklindeki eylemini sabit gören mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin, atılı suçu sanığın işlemediğine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/07/2014 tarih ve 2013/15-782 Esas ve 2014/355 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere çekin hile unsuru olarak kullanılmasının daha ağır bir cezayı gerektirmesinin nedeni mağdura bakan yönüdür. Yasal unsurları eksik ya da tümden sahte oluşturulmuş bir çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında da, bankanın bir maddi varlığı veya böyle bir maddi varlığın bulunduğu algısı hile olarak kullanılmakta, mağdur çeke güvendiği için daha kolay aldatılmaktadır. Kaldı ki çekin unsurlarının eksik olması bankanın maddi varlığı olduğu olgusunu da değiştirmemektedir. Bu nedenle aldatma kabiliyetini haiz olması şartıyla çekin tümden sahte olarak oluşturuşmuş olması veya unsurlarının eksik olmasının suçun bu nitelikli halinin oluşumu bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, keşide yeri bulunmayan sahte çek nedeniyle, sanığın 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son maddesi gereğince mahkûmiyeti yerine suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.