Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19275
Karar No: 2017/4930
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19275 Esas 2017/4930 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19275 E.  ,  2017/4930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ..."in vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalılardan ... ile 12/04/2007 tarihinde 3 Nolu Erdoğdu Mahallesinde bulunan 1124 ada 102 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaatın B Blok 5. Kat doğu tarafındaki 13 nolu daireyi satın almak üzere daire satış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği davalı ..."e toplam 138.500 TL ödeme yaptığını, ödemeleri yaparken davalı ... ile ... arasındaki ortaklığın bozulduğunu ve inşaatın bu sebeple ilerlemediğini öğrendiğini, davalılardan ... ile yapmış olduğu görüşmelerden bir sonuç alamaması üzerine diğer davalı ... ile görüştüğünü ve davalının kalan 31,500,00 TL"yi kendisine ödemesi halinde daireyi adına tescil edeceğini söylediğini ve davalı ..."e 31.500 TL ve ayrıca 25.000 TL daha ödeme yaptıktan sonra kendisi adına daire satış sözleşmesine konu olan taşınmaz dışında aynı arazi üzerinde G Blok Zemin Kat 4 numaralı daireyi tescil ettirdiklerini, her iki davalıya toplamda 195,000,00TL ödeme yapmış olmasına rağmen adına tescil ettirilen evin değeri ile sözleşmedeki teslimi taahhüt edilen evin değeri arasında en az 40,000 TL fark olduğunu belirterek dairelerin değer farkından doğan 40,000 TL tazminatın 20/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı ile müvekkili arasında bir daire satışının yapılmadığını, herhangi bir para alış verişinin taraflar arasında gerçekleşmediğini, davacının kendisine vaat edilen dairenin verilmediği hususundaki iddiasını vaadi yapan kişiden talep etmesi gerektiğini, müvekkilinin diğer davalı olan ..."in edimlerini yerine getirmek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... vekili ise, müvekkili ile davalı ... arasında herhangi bir ortaklık söz konusu olmadığını, müvekkilinin ortaklıktan 31/07/2012 tarihinde ayrıldığını, davacının müvekkili ayrıldıktan sonra sözleşme yaptığını savunarak müvekkili aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açtığı davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıdan 35.000,00 TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen bu hüküm davacı ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1-) Davanın 24/03/2015 tarihli duruşmasında verilen kısa kararda davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, ... aleyhine açılan davanın ise kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davalı ... vekilinin, 26/03/2015 tarihli dilekçe ile hüküm kısmında maddi hata olduğunu ve müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeni ile karar verilmesi gerekirken diğer davalı ... hakkında husumet yokluğu nedeni ile red kararı verildiğini belirterek bu maddi hatanın düzeltilmesini talep etmesi üzerine mahkemece, 24/03/2015 tarihli duruşmada verilen kararın hüküm kısmında davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine yazılan kısmın ... olarak, ... aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine yazılan kısmın ... olarak düzeltildiği, gerekçeli kararda da hükmün bu şekilde yazıldığı görülmüştür. Buna göre kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmı arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmıştır. Kısa karar ile gerekçeli kararının hüküm kısmının çelişkili olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    Şu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
    2-) Bozma nedenlerine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi