16. Hukuk Dairesi 2020/9512 E. , 2021/1554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda, ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 142 ada 41 parsel sayılı 9.548,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... varisleri ile ...’nun müştereken kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiş; bilahare 12.08.2015 tarihinde 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.3.2020 tarih ve 2016/16100-2020/1277 Esas-Karar sayılı ilamı ile taşınmazın yargılama sırasında satılarak özel mülkiyete konu olmakla şerh davası dinlenemeyeceği de belirtilerek onanmasına karar verilmiş; bu kez de davacı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacının talebi kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazda ... varisleri adına verilen şerhe yönelik olup davacı çekişmeli taşınmazda tutanakta yazıldığı gibi ...’ın bir hakkı olmadığı; kendisinin bu taşınmazı ...’dan satın aldığı ve ...’ın kullanımının ise ...’ın icarcısı sıfatıyla olduğu iddiasına dayanarak 23.5.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece; çekişmeli 142 ada 41 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Çatalca Kadastro Mahkemesi"nin 2010/162 E., -150 K. sayılı ilamında kadastro tespitinin hatalı yapıldığı iddia edilerek dava açıldığı; anılan kararda kadastro tespitinin doğru olduğu kabul edilerek tespit gibi tescile karar verildiği ve verilen bu kararın kesinleştiği; her ne kadar belirtilen dosyada eldeki davanın davacısı taraf olarak yer almadığından hakkında kesin hüküm teşkil etmese de ve o davada davacının zilyetliği ile ilgili herhangi bir belirleme bulunmasa da davacının dayandığı vakıalarla ilgili verilmiş kesin bir mahkeme kararı olduğu ve bu nedenle davacının zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olup anılan kararın o dosyada taraf olmayan iş bu dosya davacısı ... aleyhine kesin hüküm teşkil etmeyeceği açıktır. Öte yandan dosya arasında bulunan dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın dava dışı ... (yani 1/2) hissesinin ..., davaya konu 1/2 hissesinin ise tapu kaydında gösterilen hisselerle davalı ... ile dava dışı ...; davalılardan...’nin oğlu ...; dava dışı ...; ...’a 6292 sayılı Yasa uyarınca yapılan satışlar uyarınca bu kişiler adına 12.08.2015 tarihinde kayden tescil edilmiş olup Dairemizce onama ilamında da belirtildiği üzere yargılama sırasında satılarak özel mülkiyete konu olan taşınmazlarda şerh davası dinlenemeyecek ise de; davacı ... dava konusu taşınmazın yargılama sırasında satılmış olması nedeniyle 02.11.2015 tarihli dilekçesi ile 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik haklarını kullandığını belirterek hissesini satmayan davalı ... yönünden ve hissesini oğlu ...’a satan davalı ... yönünden davasına tapu iptali ve tescil; Hisselerini ...; ... ve ...’a satan diğer davalılar ...,...,... ve ...’lar ile ... yönünden ise davaya tazminat davası olarak devam ettiğini bildirmiş olup mahkemece davacının taleplerinin bu çerçevede değerlendirilip toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; dosya kapsamına uygun düşmeyen ve davacının taraf olmadığı kadastro mahkemesi kararına atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekirken; davacının 02.11.2015 havale tarihli beyan dilekçesi gözden kaçırılmak suretiyle sehven onanmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldığından, davacının karar düzeltme istemlerinin açıklanan bu nedenle kabulü ile Dairemizin 16.03.2020 tarih ve 2016/16100 Esas, 2020/1277 Karar sayılı onama kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunana iadesine, 24.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.