4. Hukuk Dairesi 2013/18174 E. , 2014/12617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/11/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/07/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 30/09/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan davalının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davacı HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı on beş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra kararı temyiz ettiğine göre temyiz istemi reddedilmelidir.
2-Davalının temyiz itirazları yönünden;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının genel başkanı olduğu ... Partisi’nin 17-18/07/2012 tarihlerinde gerçekleşecek olan kurultayı öncesinde, 15/07/2012 tarihinde ... Gazetesi’ne yapmış olduğu basın ziyareti sırasında, gazeteci ve muhabirlere demeç vererek; çeşitli konularda açıklamalarda bulunduğunu, konuşmasının seyri esnasında; “Dış politikada çuvalladılar. Güçlü devlet söylemi yerle bir oldu. Üzerine oyun kurulan devlet konumuza geldik. Derinliğin ne anlama geldiğini samimi söylüyorum bilmiyor. Mutlaka bir İngilizce metinden tercüme etmiştir. Nasıl bir akademisyendir bu? Dünya dengelerini bilmeden Rusya’yı izole etmekten söz ediyorsunuz. Herhalde onu dinleyen pek çok ülke affedersiniz kıçıyla gülmüştür…” şeklindeki sözleri sarf ettiğini, bu sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığını belirterek manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, somut kanıta dayanmayan iddiaları hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davaya konu konuşmanın yapıldığı bir an için kabul edilse dahi sözlerin hakaret kapsamında olmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme, davalının ... gazetesine yapmış olduğu basın ziyareti esnasında, hükümetin icraatlarına yönelik çeşitli eleştirilerde bulunduğu konuşmasında “kıçıyla gülmüştür” sözlerini sarf ederek, eleştiri sınırını aştığı gerekçesi ile istemi kısmen kabul etmiştir.
Davacı, davaya konu edilen ve mahkemece de saldırı teşkil ettiği kabul edilen sözlerin, davalı tarafından ziyaret esnasında söylendiğini iddia etmiş, söylenen bu sözlerin ... Gazetesi köşe yazarı olan Semih İdiz tarafından ertesi gün yayınlanan köşe yazısında kamuoyu ile paylaşıldığını belirtmiştir. Davalı ise; kendisi tarafından bu sözlerin söylendiğini kabul etmemiştir.
Davaya konu edilen haksız eylemin, davalı tarafından gerçekleştirildiğini ispat yükü, davacıya düşer. Her ne kadar davacı, sözlerin söylendiğini kanıtlamak üzere, tanık olarak köşe yazarı Semih İdiz’i dinletmek istemiş ve mahkemece bu tanığın beyanı alınmaksızın hüküm kurulmuş ise de; tanığın, kullanıldığı iddia edilen sözleri köşe yazısında yazdığı ve ifadesine başvurulsa dahi, yazının aksini beyan etmesinin, tanığın cezai ve hukuki sorumluluğunu doğuracağı dikkate alındığında; adı geçenin tanıklığının hükme esas alınması da söz konusu olmayacaktır. Davacı tarafından iddianın ispatı için ses ya da görüntü kaydı vb somut bir delil de ibraz edilmemiştir.
Mahkemece bu yönler gözetilerek, iddianın kanıtlanamamış olması nedeniyle, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının temyiz isteminin (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.