18. Ceza Dairesi 2015/25483 E. , 2017/2050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği, temyiz talebinde ..."in adından bahsedilmişse de, içeriğinde anlatılan hakaret suçundan mahkumiyet hükmü katılan sanıklardan ... hakkında kurulduğundan Cumhuriyet Savcısının temyizinin ... hakkında olduğu kabul edilerek, suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Sanığın, suç tarihinde, katılan sanık ..."e hitaben söylediği "pis herif” şeklindeki ifadenin katılan sanık ..."in onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
1-Sanığın tekerrüre esas olmayan kesin nitelikteki adli para cezasına mahkumiyet hükmünden söz edilerek hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içeren
hakaret suçundan hapis cezasının tercih edilmesi ve sanık hakkında hakaret eylemi nedeniyle mükerrirlere özgü infaz rejimlerinin uygulanmasına karar verilmesi, yine CMK"nın 231/6-b maddesinde açıklanan "kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları" irdelenip sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde nasıl bir kanaate varıldığı açıklanmadan aynı gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Mahkemenin gerekçeli kararında olayın kim tarafından başlatıldığının tespit edilemediğinden bahisle her iki katılan sanık hakkında "haksız tahrik" hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek, hüküm kısmında ise katılan sanık ..."nin hakaret suçunu diğer tarafın haksız hareketi sonucunda işlediği gerekçesiyle ve fakat karşılıklı hakaret eylemine ilişkin madde fıkrası uyarınca indirimde bulunulmasına karar verilmiştir.
TCK.129/1. maddesinde, hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebileceği, TCK.129/2. Maddesinde, bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde ise kişiye ceza verilmeyeceği, TCK.129/3. maddesinde de hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçileceği düzenlenmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararında katılan sanık ..."in haksız hareketinin neden ibaret olduğunun belirtilmediği, oysa bahse konu haksız hareketin karşı tarafın kasten yaralama eyleminin mi yoksa karşı tarafın hakaretinin mi veya başka bir eyleminin mi olduğu hususunun TCK"nun 129/1, 129/2, 129/3 maddelerinin uygulanabilirliği açısından önemli olduğu, bu yüzden Mahkemece öncelikle ..."in haksız hareketinin belirlenmesi ve buna göre TCK"nun 129 maddesinin hangi fıkrasının tatbik edilmesi gerektiği tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı ve Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.