Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1210 Esas 2017/4881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1210
Karar No: 2017/4881
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1210 Esas 2017/4881 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/1210 E.  ,  2017/4881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I



    Davacı; geçimini zor temin ettiğini, davalının yetim maaşı aldığını belirterek, davalı ve müşterek çocukları lehine Kayseri 1.Aile Mahkemesinin 2014/378-Esas sayılı ilamı ile hükmedilen toplam 500,00 TL nafakanın kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde nafakaların toplam 200,00 TL"ye düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davacının maddi durumnun iyi olduğunu, nafaka ile çocuklarını okuttuğunu, giderleri bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz üzerine Dairemizin 2016/3711 E., 2016/7405 K. sayılı ve 10.05.2016 tarihli kararı ile "... davalının herhangi bir işte çalışıp çalışmadığı hususu (sigorta kayıtları da alınarak) ile babasından dolayı aldığı yetim aylığı da araştırılmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; bozma kararına uyan mahkemece, davalının yetim aylığı aldığı bununla da yoksulluktan kurtulduğunun kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın iştirak nafakasına dair sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
    Somut olayda; tarafların 27.05.2015 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davalıya 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığı, davalı kadının 01.06.2015 tarihinden itibaren babasından dolayı aylık 400,00 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır.
    Yerleşik Yargıtay"ın uygulamalarına göre asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (HGK"nun 1.5.2002 gün 2-397 E-339 K. Sayılı kararında olduğu gibi).
    Bu nedenle davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, tarafların sosyo-ekonomik durumları nazara alınarak yoksulluk nafakası miktarında hakkaniyete uygun bir indirim yapmaktan ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.