8. Hukuk Dairesi 2013/13947 E. , 2014/747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2012/837-2013/397
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili; vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takipte, 5393 sayılı Yasa’nın geçici 5. maddesi gereği borçlu idarenin 31.12.2004 tarihi itibariyle mevcut olan borçlarının alacaklı tarafından Hazine Müsteşarlığı"na bildirilerek, Hazine Müsteşarlığı Uzlaşma Komisyonu tarafından da uzlaşma sağlanarak, Resmi Gazete"de yayınlandığını, takibe konu borcun uzlaşma kapsamında olduğunu, uzlaşılmış borcun Yasa gereği Genel Bütçe Gelirlerinden alınan paylarından kesinti yapılarak, alacaklı Kuruma ödendiğini açıklayarak, tüm icra takiplerinin Yasa gereği kaldırılması gerekirken, 2004 tarihi öncesi olan anılan borçla ilgili borçlu İdareye muhtıra gönderilmesinin mükerrer ödeme olacağından bahisle 16.07.2012 tarihli muhtıranın ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, başvurunun kabulü ile icra emrinin ve 16.07.2012 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5393 sayılı Yasa’nın geçici 5. maddesinde “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası belediyelere ait şirketlerin, 31.12.2004 tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarından olan kamu ve özel hukuka tâbi alacakları, bunların diğer kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarına karşılık olmak üzere 31.12.2005 tarihine kadar takas ve mahsup edilir. Bakanlar Kurulu bu süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir. Bu madde kapsamındaki alacak ve borç ifadesi bu alacak ve borçlara ilişkin fer"ileri ve cezaları da kapsar. Yukarıdaki fıkra kapsamında yer alan kuruluşların takas ve mahsup işlemine konu olan veya olmayan borçları, genel bütçe vergi gelirlerinden her ay ayrılacak paylarının yüzde kırkını geçmemek üzere kesinti yapılarak tahsil edilir. Bu maddeye göre yapılacak takas, mahsup ve kesinti işlemleri yılı bütçe kanunları ile ilişkilendirilmeksizin ilgili kuruluş ile uzlaşma komisyonu tarafından belirlenir; Hazine Müsteşarlığı"nın bağlı olduğu Bakanın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından karara bağlanır. (Ek ibare : 29/12/2006 - 5568 S.K./8.mad) 30/6/2006 tarihi itibarı ile Uzlaşma Komisyonu ile takas, mahsup ve kesinti yapılmasına ilişkin kararları imzalayan ancak Bakanlar Kurulu tarafından söz konusu kararları henüz onaylanmayan ilgili kuruluşların işlemleri 28 Şubat 2007 tarihine kadar karara bağlanır.Bakanlar Kurulu, ilgili kuruluşların borç ödeme kapasitelerini de dikkate alarak ödenecek tutarları taksitlendirmeye, taksitlendirilen kısma Kanunun yayımını izleyen günden itibaren zam ve faiz uygulatmamaya, bu borçların fer"i ve cezalarını geçmemek üzere indirim yapmaya yetkilidir. (Ek fıkra : 29/12/2006 - 5568 S.K./8.mad) Bu madde uyarınca takas, mahsup ve kesinti işlemine tâbi tutulan borç ve alacaklar için ilgili kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri işlemez.
İlgili kuruluşun uzlaşma ve hacizlerin kaldırılmasına dair başvurusunun uzlaşma komisyonunca kabul edilmesini müteakip 31.12.2004 tarihinden önceki borçlar için tatbik edilen hacizler kaldırılır. Uzlaşma Komisyonu Hazine Müsteşarlığı"nın bağlı olduğu Bakan tarafından görevlendirilecek bir başkan ile İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Sayıştay Başkanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı ve İller Bankası Genel Müdürlüğü"nden birer temsilciden oluşur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5972 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 2003/1208 Esas numarası üzerinden 12.03.2003 tarihinde alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borçlu Y.. B.. aleyhine Ankara 7.İş Mahkemesi’nin 08.05.2002 tarih 2002/63 -1069 Esas-Karar sayılı ilamına dayanılarak, borçluya icra emri gönderildiği, dosyanın uzun süre işlemsiz bırakılmasından sonra alacaklının yenileme talebi üzerine borçluya 16.07.2012 tarihli yenileme emrinin gönderildiği, dosya içerisinde 5393 Sayı Yasa’nın geçici 5. maddesi kapsamında yapıldığı iddia edilen uzlaşmaya yönelik herhangi bir bilgi yada belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Borçlu vekili; takibe konu borcun 5393 Sayılı Yasa’nın geçici 5. maddesi kapsamında düzenlenen 15.05.2006 tarih 2006/1357 nolu Uzlaşma Komisyonu Kararı"nda belirtilen borçlar içinde yer aldığını iddia etmiş ise de; komisyon kararında uzlaşma kapsamına giren borç miktarı toplu olarak gösterilmiş olup, borcun kaynakları ayrı ayrı açıklanmamıştır. Mahkeme dosyasına Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen 05.02.2013 tarihli belgeler arasında bulunan uzlaşma kapsamına alınan borç listesi incelendiğinde; sadece borcun vade tarihi başlığı ile tarih sıralaması yapılarak 134 kalem borç miktarının ayrı ayrı gösterilip, Uzlaşma Komisyon Kararı"na konu toplam borç miktarının belirlendiği, ancak burada da her bir borcun kaynağının açıklanmadığı, 30.01.2013 tarih 1.844.936 sayılı yazı içeriğinde de ilgili işyerinin uzlaşmaya gidilecek borçlar listeleme işleminin hukuk borçları yönünde alınan ekran raporunda kayıt bulunulamadığının ifade edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla; borçlu takibe konu alacağın uzlaşma kapsamına giren bir borç olduğunu ispatlayamadığı gibi uzlaşma kapsamına girdiği kabul edilse dahi Yasa’ya uygun olarak borcun ödendiği belgelendirilmediğinden Mahkemece, başvurunun reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilerek, icra emrinin ve 16.07.2012 tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin diğer temyiz nedeninin incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.