(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/2370 E. , 2021/4686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 9 parsel sayılı 12.899.13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş, 109 ada 2 ile 5 parsel sayılı 2.833.98 ve 4.380.79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar toprak tevzi komisyonunca oluşturulan tapu kaydı nedeniyle tarla vasfıyla, 109 ada 34 parsel sayılı 1.984.28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı Hazine vekilinin 109 ada 2, 5 ve 34 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Çekişmeli 109 ada 2, 5 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar hakkında daha önce davacıların miras bırakını ... tarafından, davalılardan Hazine aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz davası, davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde keşif masrafının yatırılmadığı, dosyadaki delil durumuna göre de davacı tarafın davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle red kararı verilerek karar kesinleşmiştir. Bu durumda dava sebebinin, konusunun ve taraflarının aynı olması sebebiyle, sözü edilen Kadastro Mahkemesi kararının eldeki davada kesin hüküm niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu parseller yönünden davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2-Davalı Hazine vekilinin 108 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın tesciline esas alınan ve Dairemiz tarafından geri çevirme kararı ile dosya arasına getirtilen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/168 Esas 1979/176 Karar sayılı dosya ile yine aynı mahkemenin 2005/46 Esas 2006/98 Karar sayılı dava dosyalarındaki krokiler uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları ve ayrıca yine bu dava dosyalarında davacıların murisinin taraf olup olmadığı belirlenmemiş, dosyada taraf olması halinde bu dosyanın eldeki dava yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil teşkil edip etmediği tartışılmamıştır. Davacı taraf, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak, taşınmazın adlarına tescili isteminde bulunduğu halde, sadece zilyetlik araştırması yapılmış olup, davacıların dayandıkları tapu kaydının oluşumundan itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş, tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmamış ve dayanılan kayıt taşınmaz başında yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacıların dayandıkları tapu kaydının tüm tedavülleri ile birlikte ve ayrıca varsa oluşumuna esas dayanak kayıtları getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında başka taşınmaza revizyon görüp görmediği Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup saptanmalı ve revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsele ait onaylı tutanak örneği, tutanak kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kaydı dosya arasına celp edilmeli dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi ve teknik fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacıların dayandığı tapu kaydı ve varsa haritası uygulanıp kapsamları belirlenmeli, dosya arasında bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/168 Esas ve 2005/46 Esas sayılı dava dosyalarındaki krokiler uygulanıp dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, tescile esas dava dosyasının kapsamında ise bu dava dosyasında davacıların ya da miras bırakanlarının taraf olup olmadığı araştırılmalı, şayet taraf iseler o zaman eldeki bu dosya yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil niteliğinde bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır. Dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, dava konusu taşınmaz ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, evveliyatının mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazın sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmazın meradan açma olup olmadığını ve taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, . teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının ve krokilerin kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli ve bu şekilde davacıların dayandığı tapu kaydı ile tescile esas krokilerin kapsamları tereddütsüz olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yetersiz araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.