10. Hukuk Dairesi 2021/336 E. , 2021/7051 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 16. İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali ile murisin yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma süreleri ve bu süreler arasında veya sonunda her birinde 1 yıla kadar olan süreleri için borçlanma hakkı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Almanya"da yaşadığını, eşinin ve kendisinin Türk vatandaşı iken Almanya vatandaşlığına geçtiğini, davacının eşi ..."ın 12.03.2017 tarihinde vefat ettiğini, eşinin 13.02.1979 tarihinden itibaren Almanya"da sigortalı olarak çalıştığını, 22.09.2017 tarihinde Kuruma başvurarak, eşinin Türk vatandaşlığında geçen 1800 günü için yurtdışı borçlanması ve buna bağlı olarak ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiğini, ancak kurum tarafından Türk vatandaşı olmadığından 3201 sayılı yasaya göre borçlanma yapılamayacağı gerekçesiyle talebinin reddedildiğinin bildirildiğini belirterek, Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü"nün ..., ... sayı ve 02.11.2017 tarihli işleminin iptali ile davacının müteveffa eşi ... yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma süreleri ve bu süreler arasında veya sonunda her birinde 1 yıla kadar olan süreleri için borçlanma hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“Davanın kabulü ile,
1-a)Davacının vefat eden eşi ..."ın 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri talep tarihinde davacının Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın dava tarihindeki prim üzerinden 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespitine,
b)Aksine Kurum işleminin iptaline…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
B-BAM KARARI
İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Belirtilen açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde, her ne kadar mahkemece “davanın kabulü ile, 1-a)Davacının vefat eden eşi ..."ın 18 yaşını ikmal ettiği tarihten itibaren Türk vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri talep tarihinde davacının Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın dava tarihindeki prim üzerinden 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespitine,
b)Aksine Kurum işleminin iptaline…” şeklinde hüküm kurulmuş ise de; söz konusu hükmün yukarıda belirtilen yasal mevzuata aykırı olduğu belirgindir. Mahkemece dava konusu talep ve Kurum işlemi dikkate alınarak, hangi sürelerin borçlanılabileceği konusunda tarih aralığı belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün sair hususlar incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.