12. Ceza Dairesi 2018/1260 E. , 2018/6932 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/1-2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, bu kapsamda, trafik kazası meydana gelmeyen olayda, 116 promil alkollü vaziyette araç kullanırken kolluk kuvvetlerince durdurulan ve sabıkası bulunmayan sanığın 07/07/2015 tarihli duruşmadaki savunmasında, yaptığının hata olduğunu, bir daha olmayacağını düşündüğünü söylediği, sanığın duruşma tutanağına yansıyan olumsuz bir davranışının bulunmadığı, sabıkasız geçmişi lehine değerlendirilerek sanık hakkında takdiri indirim hükmünün uygulandığı anlaşılmakla; “Olayın ve suçun vasıf ve niteliği, sanığın kişiliği nazara alındığında, CMK"nın 231/6. maddesinin (b) bendinde öngörülen koşulun gerçekleşmediği” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih, 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesinin seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde, hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise, sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.