8. Hukuk Dairesi 2013/13950 E. , 2014/740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2012/724-2013/333
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu vekilinin, vekil edeni aleyhine başlatılan icra takibinde, borçlunun haline münasip evinin haczedildiğini belirterek, İİK"nun 82/12. maddesi uyarınca haczin kaldırılması talebi ile İcra Mahkemesi"ne başvurduğu; Mahkemece, meskeniyet şikayetinin kısmen kabul edilerek, taşınmazın satışından elde edilecek paradan 40.000 TL"sinin haline münasip ev alabilmesi yönünden borçluya verilmesi ile bakiye satış bedelinden borcun ödenmesine karar verildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Borçlu vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti ile aşağıda açıklanan temyiz itirazları dışında sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi"nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalıdır.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin 80.000,00 TL. edeceği ve satılması halinde borçlunun haline münasip meskeni satın alması için gerekli bedelin 40.000,00 TL ile 50.000,00 TL arasında olduğu bildirilmiştir. Anılan raporda, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel kesin olarak belirlenmediği için rapor, bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda, Mahkemece, icra hukukunda asıl olanın alacaklıyı alacağına kavuşturmak olduğu göz önünde bulundurularak, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, şikayete konu evin tamamının değeri ile borçlunun, hacizli taşınmazın bulunduğu mahalle göre daha mütevazi bir yerde, haline münasip evi alabileceği değerin net olarak tespitinden sonra, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine ödenmesine, kalan miktardan borcun karşılanmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, Borçlu vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.