10. Hukuk Dairesi 2016/10825 E. , 2018/9275 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirttiği şekilde davalı işveren yönünden 5510/23 maddesine göre % 87,50 kusur oranı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Davalı şirket vekilinin temyiz masraflarının belirtilen süre içerisinde yatırmamasından dolayı temyiz edilmemiş sayılması yönünde verilen kararın yerinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
14.02.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle açılan davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 23. maddesidir.
Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 53. madde) hükmü uyarınca hukuk hakimi ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve olayla ilgili kurum müfettişince düzenlenen inceleme raporu, ceza dosyası ve ceza dosyasındaki bilirkişi raporları da gözetilmek suretiyle maddi olgunun tespit edilmesi suretiyle olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, buna göre davada kusurlu olan tarafların kusur oran ve durumlarını ayrıştırarak, soyut ifadelere dayanmadan, net şekilde ortaya koyan, oluşa uygun olarak Bakırköy 33. Asliye Ceza Mahkemesince ... hakkında asli kusurlu olması nedeni ile mahkumiyet kararı verildiği, ..."ın işveren vekili olup olmadığı araştırılması yapılmadan karar verildiği, işveren vekili olması halinde ceza dosyasındaki asli kusurluk durumunun dikkate alınarak kusur durumunun irdelenerek rapor alınması, ..."ın kusurunun bulunmaması halinde 23. madde kapsamında irdelenmenin yapılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
O halde, davacı Kurum bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.