Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat


Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, saat 20:20 sıralarında, idaresindeki otomobil ile yanında... ve ... da olduğu halde, yerleşim yeri içinde seyir halinde olan sanığın, aracının ön kısımları ile, kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan ..."in idaresindeki araca çarpması sonucu kaza meydana geldiği, kazadan hemen sonra olay yerinden ayrılan sanığın, 07/09/2014 günü polis merkezine gelerek, kaza sırasında aracın kendi sevk ve idaresinde olduğunu söylediği, aynı gün saat 05:06 itibariyle Çeşme Devlet Hastanesinde yapılan ölçüm sonucu sanıkta 0.43 promil alkol saptandığı, her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında, olay anında alkollü olmadığını, kesinlikle alkollü araç kullanmadığını, kazadan sonra İzmir iline geldiğinde alkol aldığını, ardından Çeşme ilçesine giderek konu ile ilgili ifade verdiğini beyan etmiş ise de, kaza sonrası olay yerinden kaçan sanığın, İzmir ilinde alkol almasının akabinde Çeşme ilçesindeki polis merkezine gittiğine dair savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaza saati ile alkol ölçüm saati arasında 8 saat 46 dakikalık zaman farkı bulunduğu, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulunun, vücuttaki alkol oranının saatte 15 promil azalacağı yönündeki bilimsel tespitleri dikkate alındığında, olay anında sanığın 174.5 promil alkollü olduğu sonucuna varılacağı anlaşılmakla; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan, “hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır” şeklindeki düzenleme karşısında, unsurları oluşan atılı suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “sanığın kaza anında alkollü olup olmadığının ya da hangi düzeyde alkollü olduğunun, alkolün kazaya etkisi olup olmadığının belirlenemediği, bu haliyle sanığın üzerine atılı suç yönünden şüphe doğduğu” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile beraatine dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.