17. Ceza Dairesi 2018/4212 E. , 2018/12404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve sanık ... hakkında verilen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararlara karşı, aynı Yasa"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuklar ..., ... müdafiileri ile sanık ... müdafiinin Yasa yolu mercinde yanılması, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın bu suç bakımından incelenmeksizin İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığa kovuşturma aşamalarında avukat görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, sanığa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresi eklenmesi ve hüküm fıkrasından müdafii ücretine ilişkin bölümün çıkartılmasına ve yerine “kovuşturma aşamasında görevlendirilen müdafii ücreti 320,00 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık; suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı hırsızlık suçunun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Konutun kişilerin devamlı veya geçici olarak yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerler olduğu kabul edilerek, henüz fiilen oturulmadığı anlaşılan suça konu yer konut sayılamayacağından konut dokunulmazlığının ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığı halde, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk ..."in konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK 62. maddesinin uygulanmasında sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine 2 yıl 1 ay 10 gün olarak belirlenmek suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51/1. maddesinde yer alan "İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin; a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekir." şeklindeki emredici hüküm ile Suça sürüklenen çocukların suç tarihi itibariyle daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında, suçu işledikten sonraki yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermedikleri nazara alınıp tekrar suç işleyip işlemeyecekleri konusunda oluşan kanaata göre cezalarının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken bu konuda değerlendirme yapılmaması,
4-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuk ..."ın savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.