3. Hukuk Dairesi 2016/16965 E. , 2017/4843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2013/321 Esas 2013/324 Karar sayılı 30/05/2013 tarihinde kesinleşen kararıyla müşterek çocuk Arda Anıl adına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının; değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak, 2.500,00 TL"ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, boşanma tarihindeki malvarlığı ile işbu dava tarihi arasındaki malvarlığı arasında fark bulunmadığını, müşterek çocuğun Kanada"da okula kaydettirilmesinin davacının kişisel tasarrufu olduğunu, davalının rızasının bulunmadığını, müşterek çocuk için yapılan eğitim, spor, müzik vs. harcamaların evlilik birliği içerisinde yapıldığını savunarak; iştirak nafakasının yasal olarak EFE, TÜFE, TEFE oranlarında artış yapılmasına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 500,00 TL olan iştirak nafakasının 600,00 TL"ye çıkartılmasına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilinin temyizi üzerine "Dairemizin 21.05.2015 tarih, 2015/472 Esas-2015/9211 Karar sayılı ilamı ile mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 600,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere iştirak nafaka miktarının 750,00-TL"ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.
Dosya kapsamından; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Arda"nın 1997 doğumlu Kanada Toronto"da kolej öğrencisi; davalının ise, doktor olup, aylık 6.500,00 TL gelir elde ettiği, ailesine ait evde kaldığı, bir dairesi ve bir aracının bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; bozma ilamı ile müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda ilk kararda belirlenen nafakadan fazla miktarda nafaka tayini yoluna gidilmiş ise de, hükmedilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi ile nafaka yükümlüsünün mali gücü nazara alındığında yine hakkaniyete uygun bulunmamış olup daha uygun bir nafakaya hükmedilmek üzere, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.