Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; İddianame anlatımına göre, olay günü sanığın, katılana ismi ile seslendikten sonra, “davadan vazgeç” diyerek belindeki bıçağı çıkardığının, katılanın da kendisine karşı gerçekleşen saldırıyı defetmek amacıyla hareket ettiğinin iddia edilmesi, katılanın yargılamada, sanığın bıçak gösterip öldürmekle tehdit ederek, yaralama kastı ile hamle yaptığını ifade etmesi ve sanığın tüm aşamalarda suçlamaları reddedip, iddianın aksine katılanın kendisine beyaz saplı bıçakla saldırdığını, bıçağı alırken sapının kırıldığını, katılanın kendisinin sırtına ve başına vurup yaraladığını, eşi Binnur’a da hakaret ettiğini savunması, eşi Binnur’un kollukta savunma içeriğini doğrulaması ve sanığın alınan adli raporunun içeriğinde de yaralanma bulgularının varlığı karşısında, soruşturma evresinde ifadeleri alınan ..., ... ve ...’ın duruşmada tanık sıfatıyla ifadeleri alınarak, tüm kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre, suçların sübutu, vasfı ve haksız tahrik açısından sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.