11. Hukuk Dairesi 2021/4010 E. , 2021/6013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 25.04.2019 gün ve 2019/21 - 2019/627 sayılı kararı onayan Daire"nin 03.03.2021 gün ve 2019/3161 - 2021/1949 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, Viva Yayıncılık Yapımcılık ve Reklamcılık San. ve Tic. A.Ş"nin 25.05.2004 tarihli fon kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin TMSF"ye devredildiğini, devir tarihinden sonra yönetim ve denetim kuruluna atamalar yapıldığını, denetim kurulu üyeleri tarafından hazırlanan 31.10.2006 tarihli denetim kurulu raporunda şirketin 01.01.2000-25.05.2004 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve 2000-2001-2002 yılları ile 29.01.2003 tarihlerine kadar denetim kurulu üyeliği görevi yapan ..., ... ve..."ün şirketin mali zarara uğramasına sebebiyet veren faaliyetlerde bulunduklarının tespit edildiğini, İktisat Bankası’ndan kullanılarak grup şirketi olan Anet İletişim Sistemleri A.Ş"ye ticari teammüllere aykırı şekilde ve herhangi bir teminat alınmaksızın aktarılan ve tahsil kabiliyeti olmayan 536.740,00 USD tutarındaki krediden doğan zarardan, şirket yönetim kurulunda görev yapan ve seleflerinin yolsuz muamelelerini denetleme görevini yerine getirmeyen davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduklarını, denetim kurulu raporunda yönetim ve denetim görevlerini yapmamaları nedeniyle ibra edilmemeleri ve haklarında sorumluluk davası açılması gerektiği yönünde tespitte bulunulduğunu, bu şekilde 31.10.2006 tarihli denetim kurulu raporu ile davalı yönetim kurulu üyelerinin TTK"nın 337. maddesinde tarif edilen sorumluluklarını ihlal ettiklerinin tespit edildiğini ileri iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.864,00 USD şirket zararının, zararın meydana geldiği tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 536.740 USD"ye yükseltmiştir.
Davalılar ... ile ... vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, müvekkillerinin görev yaptıkları dönemden önce gerçekleşmiş ve iştirak etmedikleri karar ve işlemler nedeniyle sorumlu tutulamayacaklarını, dava konusu yapılan işlemlere ilişkin faaliyet yıllarında görev yapan yönetim kurulu üyeleri hakkında da alınıp kesinleşen ibra kararlarının bulunduğunu, bu nedenle müvekkillerinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile 536.740 USD"nin 26.05.2004 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline dair verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, davacıdan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, 14/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.