(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2020/2366 E. , 2020/6967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 06.08.2009 tarihinden 07.03.2011 tarihine kadar davalı iş ortaklığı bünyesinde kesintisiz olarak çalıştığını, Sosyal Güvenlik Kurumu"na işe giriş bildiriminin geç yapıldığını, ücretinin ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile ücret alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davacının ücretinin asgari ücret seviyesinde olduğunu, alacak taleplerinin haksız bulunduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... İnş. San. Taah. ve Tic. Tic. Ltd. Şti. tarafından temyizi üzerine Dairemizce, davacının ücretinin tespiti yönünden daha önce açtığı prime esas kazancın tespiti davasının sonucunun beklenmesi gerektiğine yönelik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davacı vekiline 19.11.2019 tarihli oturumda gider avansı içeriği ve miktarını belirterek gider avansının yatırılması için 2 hafta kesin süre verildiği, ihtarın davacı vekiline 02.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından 100,00TL gider avansının 2 haftalık süre geçtikten sonra 30.12.2019 tarihinde yatırıldığı, ara kararında gider avansının yatırılmamasının sonuçlarının açıklandığı gerekçesiyle yasal süre içinde gider avansının sunulmaması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde 07.03.2011 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir.
01.10.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun"un 448. maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur.
Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 sayılı Kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.
1086 sayılı Kanun döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak Kanun Geçici 1 ve 2. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı Kanun"un yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanun"un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. 1086 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu dönemde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulunan senetler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da geçerliliklerini korur. Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının 1086 sayılı Kanun döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
6100 Sayılı Kanun’un 115/2. maddesindeki kurala göre ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
6100 Sayılı Kanun "un 120. maddesinde gider avansı düzenlenmiştir. Buna göre “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”.
30.09.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 6. maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenlemelerden ve dava şartı müessesesinden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı, mahkemenin sonradan bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Buradan hareketle 1086 Sayılı Kanun döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması nedeniyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının 6100 Sayılı Kanun 114/g, 115/2 ve 120 maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.
Maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan Gider Avansı Tarifesinin “Gider avansı miktarı” başlıklı dördüncü maddesine göre “(1) Davacı; a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 100 TL ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, d) Diğer iş ve işlemler için 70 TL, toplamını avans olarak öder.”
Bu açıklamalar ışığında, somut uyuşmazlığı değerlendirmek gerekmektedir. Mahkemece, eksik gider avansını tamamlaması için davacı vekiline çıkartılan muhtırada, 100,00 TL gider avansını 2 haftalık kesin sürede yatırılması ihtar olunmuş, ayrıca “sürenin kesin olduğunun bildirilmesine, sonuçlarının hatırlatılmasına, süreye uyulmaması durumunda yeniden süre verilmeyeceği ile tüm dosya kapsamınca işlem yapılacağının açıklanmasına” yönünde ara karar kurulmuş ve verilen kesin sürede masraf yatırılmadığından, dava usulden reddedilmiştir. Gider avansı tarifesinde diğer iş ve işlemler için 70,00 TL"lik tutarın ödenmesi gerektiği belirtildiği halde, Mahkemece tarifeye aykırı olarak gerekçesi ve hangi tutarın hangi masraf için olduğu belirtilmeksizin 100,00 TL"nin ödenmesi gerektiğinin ihtarı, muhtıranın geçersizliği sonucunu doğurur. Ayrıca muhtıraya rağmen gider avansının yatırılmamasının sonucu olarak davanın usulden reddedileceği değil, yeniden süre verilmeyeceği ile tüm dosya kapsamınca işlem yapılacağı hususunda hatırlatma yapılmıştır. Hal böyle olunca, usulsüz ve geçersiz muhtıraya istinaden davanın usulden reddi isabetsizdir. Kaldı ki davacı tarafından gider avansının da yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından gider avansı da yatırılmış olduğuna göre Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.