8. Hukuk Dairesi 2013/948 E. , 2014/725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kütahya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2012
NUMARASI : 2010/1972-2012/1121
Hazine ile Y.. Ö.., A.. Ç.., dahili davalılar S.. B.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kütahya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 11.10.2012 gün ve 1972/1121 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan A.. Ç.. ve dahili davalılar taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Hazine vekili, kadastro çalışmaları neticesinde davalılar adına tespit ve tescil edilen 151 ada 8 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar A.. Ç.., S.. B.., P.. G.., E. K. ve H.. Ç..; kadastro tespitinin doğru olduğunu, dava konusu taşınmazın murislerinden kaldığını açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır. Davalılardan Y.. Ö.. ve dahili davalı S. A. B."e usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 15 yıldan bu yana ekilip biçilmediği, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen koşulların davalılar lehine gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve davacı Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde dilekçelerinde yazılı sebeplerle bir kısım davalı ve dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 151 ada 8 parsel sayılı taşınmaz belgesizden tarla niteliği ile 4.861,90 m2 olarak, 16.02.2010 tarihinde, L.. B.. ve iki arkadaşı adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 30.04.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler; dava konusu taşınmazın en az 50 yıldan beri davalıların babası tarafından ekilip biçildiğini, onun ölümüyle davalılar tarafından zilyetliğin kesintisiz sürdürüldüğü, ancak, keşif tarihine göre son 15 yıldır davalılar tarafından ekilip biçilmeyerek boş bırakıldığını, fakat, bu yerin, Hazine ve üçüncü kişilerle bir ilgisi olmadığını bildirmişlerdir. Dinlenen davacı ve davalı tanıkları da aynı mealde beyanda bulunmuşlardır. Keşifte dinlenen uzman ziraat bilirkişisi taşınmazın tarım arazisi vasfında olup 10 yıldan beri tarımsal faaliyette kullanılmadığını, orman bilirkişisi ise nizalı taşınmazın orman olmadığına dair rapor sunmuştur.
Açıklanan olgular tarafların ve Mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, tarla niteliği ile davalılar adına tespit ve tescil edilen nizalı taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Somut olayda, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bu beyanları destekler mahiyetteki uzman ziraat ve orman mühendisi bilirkişi raporlarına göre; nizalı taşınmazın en az 50 yıldır davalıların murislerinin zilyetliğinde olduğunu, murisin ölümünden sonra davalıların zilyetliğinin kesintisiz olarak sürdüğü, son 10 - 15 yıldır ise taşınmazın kullanılmadığı, ancak, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu ve orman sayılan yerlerden olmadığı anlaşılmıştır. Dairenin ve Yargıtay Hukuk Daireleri"nin yerleşmiş uygulamalarına göre bir taşınmazın çeşitli nedenlerle 10 - 15 yıl boş bırakılması zilyetliği sona erdirmez, o yerin öncesindeki zilyetliğin göz ardı edilmesine sebep olmaz.
Hal böyle olunca, davacı Hazine vekilinin davasının reddine karar vermek gerekirken dosyadaki tüm takdiri ve özellikle ziraatçi bilirkişi raporu ile diğer delillere aykırı şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bir kısım davalı ve dahili davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.