Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/946
Karar No: 2014/724
Karar Tarihi: 21.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/946 Esas 2014/724 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/946 E.  ,  2014/724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kütahya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 11/10/2012
    NUMARASI : 2010/1970-2012/1120

    Hazine ile Y.. Ö.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kütahya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 11.10.2012 gün ve 1970/1120 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Azime ve bir kısım dahili davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı Hazine vekili, kadastro çalışmaları neticesinde davalılar adına tespit ve tescil edilen 151 ada 2 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar A.. Ç.., S.. B.., P.. G.., E. K. ve H.. Ç..; kadastro tespitinin doğru olduğunu, dava konusu taşınmazın murislerinden kaldığını açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır. Davalılardan Y.. Ö.. ve dahili davalı S. A. B. usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap da vermemişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın 15 yıldan bu yana ekilip biçilmediği, bu nedenle 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde belirtilen koşulların davalılar lehine gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve davacı Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde dilekçelerinde yazılı sebeplerle bir kısım davalı ve dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamında; dava konusu 151 ada 2 parsel sayılı taşınmaz belgesizden tarla niteliği ile 17.770,29 m2 olarak 16.02.2010 tarihinde L.. B.. ve iki arkadaşı adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 30.04.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler dava konusu taşınmazın en az 50 yıldan beri davalıların babası tarafından ekilip biçildiğini, onun ölümüyle davalılar tarafından zilyetliğin kesintisiz sürdürüldüğü, ancak keşif tarihine göre son 15 yıldır davalılar tarafından ekilip biçilmeyerek boş bırakıldığını fakat bu yerin Hazine ve 3. kişilerle bir ilgisi olmadığını bildirmişlerdir. Dinlenen davacı ve davalı tanıkları da aynı mealde beyanda bulunmuşlardır. Keşifte dinlenen uzman ziraat bilirkişi taşınmazın tarım arazisi vasfında olup 10 yıldan beri tarımsal faaliyette kullanılmadığına; orman bilirkişisi de orman olmadığına dair rapor sunmuştur.
    Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, tarla niteliği ile davalılar adına tespit ve tescil edilen nizalı taşınmazın zilyetlikle kazanma koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Somut olayda, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bu beyanları destekler mahiyetteki uzman ziraat ve orman mühendisi bilirkişi raporlarına göre, nizalı taşınmazın en az 50 yıldır davalıların murislerinin zilyetliğinde olduğu, murisin ölümünden sonra davalıların zilyetliği kesintisiz olarak sürdürdüğü, son 10-15 yıldır ise taşınmazın kullanılmadığı, ancak taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu ve orman sayılan yerlerden olmadığı anlaşılmıştır. Dairenin ve Yargıtay Hukuk Daireleri"nin uygulamalarına göre bir taşınmazın çeşitli nedenlerle 10-15 yıl boş bırakılması zilyetliği sona erdirmez, o yerin öncesindeki zilyetliğin gözardı edilmesine sebep olmaz.
    Hal böyle olunca; davacı Hazine vekilinin davasının reddine karar vermek gerekirken dosyadaki tüm takdiri ve diğer delillere aykırı şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı ve dahili davalıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi