3. Hukuk Dairesi 2015/19067 E. , 2017/4810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar ... ve ... yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılar .. ve .. ile 20.01.2007 tarihli satım sözleşmesi ile ... İli ... İlçesi ... mevkii 624 ada 9-10-11-12 nolu parselle üzerinde inşa edecekleri .. . isimli projelerinden C blok 29 bağımsız bölüm numaralı dubleks daire niteliğindeki taşınmazın davalılar tarafından alım-satımı konusunda anlaştıklarını, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirirerek satış bedelini ödediğini, davalıların edimlerini yerine getirmediklerini, dava öncesi davalılara noter kanalıyla yapılan ihtara rağmen satıma konu meskenin tapusunu devretmedikleri gibi satış bedelini de iade etmediklerini, bu davalıların diğer davalı şirketin kurucu ortakları ve yetkili müdürlüri olduğunu ileri sürerek, sözleşme gereği ödenen 49.250 İngiliz sterlini karşılığı 124.577 TL nin ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın davalı ... ve ... yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; harici (geçersiz) satış sözleşmesi gereğince ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un Amaç başlıklı 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir.
Anılan kanunun 3.maddesinde, mal; alışverişe konu taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı yasada tanımlandığı şekilde, davalı tarafın satıcı, davacı alıcının ise tüketici olduğu; davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir.
Hal böyle olunca mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Tüketici Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde genel mahkeme sıfatıyla davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.