11. Hukuk Dairesi 2021/3516 E. , 2021/6012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14.01.2021 tarih ve 2018/865 E. - 2021/20 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi temlik alan davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ...nin müvekkilinin imzası olduğunu iddia ettiği 14.10.2003 tarihli, 560.000,00 TL ve 21.01.2004 tarihli, 140.000,00 TL bedelli genel kredi taahhütnamelerine istinaden müvekkili aleyhine... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2197 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibinin davalı banka tarafından diğer davalıya temlik edildiğini, müvekkilin yaşlı ve tek başına yaşayan kişi olduğundan bir takım engellemelerden dolayı bu güne kadar icra takibinin mahiyetinden haberi olmadığını, icra takibine konu 14.10.2003 tarihli, 560.000,00 TL ve 21.01.2004 tarihli, 140.000,00 TL bedelli genel kredi taahhütnamelerinin altındaki ""..."" yazısı ve onun altındaki imzaların kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin hiçbir zaman bankaya gidip imza atmadığını, bankanın basiretli tacir olduğunu, taahhütnameyi imzalatırken kişilerin kimliğini tespit edip bizzat taraflara imza attırmak ve atılan imzanın borçluya ait olup olmadığını araştırmak yükümlüğü altında olduğunu, bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi kötü niyetli olarak icra takibi başlatıp müvekkilinin gayrimenkullerinin satışının gerçekleştirildiğini iddia ederek borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının iptaline, davalılar aleyhine %40’tan aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...vekili, davaya konu alacağın ...23. Noterliği’nin 03.06.2008 tarihli sözleşmesi ile Girişim Varlık Yönetimi A.Ş."ye temlik edildiğini, HMK’nın 186. maddesine göre davaya konu alacağın dava tarihinden önce diğer davalı Girişim Varlık Yönetimi A.Ş."ye temlik edilmesi nedeni ile müvekkili bankaya husumet düşmediğini, genel kredi taahhütnamesinin davacı tarafından müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davacı adına 08.02.2007 tarihinde... 18. Noterliği vasıtasıyla ihtarname keşide edilerek hesabın kat"ının temin edildiğini, ancak verilen süre zarfında alacaklarının tamamen tasfiye edilmediği gibi bir ödeme planına da bağlanmadığını, bu nedenle icra takibi yapıldığını, takibin tüm borçlular ve davalı borçlu hakkında da kesinleştiğini savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı Girişim Varlık Yönetim A.Ş vekili, davacının icra takibinden haberdar olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra imzaya itiraz etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Genel kredi taahhütnamelerinde davacıya atfedilen imzaların davacıya ait olmadığının ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, teknik aletler ile yapılan inceleme ve ölçmelere dayalı akademisyen ve grafolog uzman bilirkişi raporu ile belirlendiği, haciz tutanağında yer alan ve davacıya atfedilen ibarelerin hiçbir şekilde borcu ikrar veya kabul anlamına gelmediği, tedbir kararı verilmediği için yargılama aşamasında davacının taşınmazlarının satıldığı, eldeki menfi tespit davasının kanun gereği istirdat davasına dönüştüğü, davacının malvarlığından çıkan taşınmazların bedelinin bilirkişi raporu ile saptandığı, Yargıtay uygulamaları gereği taşınmazların elden çıktığı tarihten itibaren faiz işlemesi gerektiği, davalı olarak gösterilen Akbank T.A.Ş.’nin dava öncesi takip konusu alacağı tümden temlik ettiği, dava tarihi itibariyle davada pasif husumetinin bulunmadığı, bu nedenle bu davalı aleyhine kötü niyetli takip tazminatına hükmolunamayacağı, temlik alan diğer davalı ... yönetim şirketinin ise imzaların davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, başka bir deyişle kötü niyetli olmadığı, öte yandan takibin temlik eden banka tarafından başlatıldığı gerekçesiyle davacının davalı ...A.Ş. aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davanın reddi nedeni karşısında davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, davalı ...A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile red olunması karşısında, davalı ...nin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacının, davalı ...Ş. aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi karşısında davacının bu şirket aleyhine açtığı istirdat talebine konu davanın kabulüne, 251.000,00 TL’nin ihale tarihi olan 08.08.2011 tarihinden, 69.000,00 TL"nin ihale tarihi olan 08.08.2011 tarihinden, 350.000,00 TL’nin ihale tarihi olan 08.08.2011 tarihinden itibaren ve ıslah dilekçelerindeki talebe uygun olarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, temlik alan davalının haksız olsa da başta kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davacının bu davalıya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı temlik alan Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı temlik alan Gelecek Varlık Yönetimi A.Ş. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ...Ş. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 34.271,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden temlik alan davalıdan alınmasına, 14.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.