17. Hukuk Dairesi 2018/2634 E. , 2020/1673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."in sürücüsü olduğu cezaevi aracıyla, davalı ..."in kullandığı pikapın kaza yaptığını, davacının eşi destek ..."ın ise sürücüsü olduğu araçla kaza nedeniyle yol üzerinde duran cezaevi aracına çarparak hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, 25.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 152.000,00 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Yargıtay ilamı doğrultusunda; En son temyiz incelemesi yapılan mahkememizin 05/03/2015 tarihli kararının hüküm bölümünün; 1 numaralı bendindeki davalılar ..., İnş.AŞ, ... AŞ ile ilgili "davanın reddi" yönündeki kararın, yine 1 nolu bendin ikinci fıkrasındaki maddi tazminatın esasına ilişkin kararın, yine 1 nolu bendin üçüncü fıkrasındaki manevi tazminatın esasına ilişkin kararın, hükmün 2 nolu bendindeki davalı ... aleyhine hükmedilen manevi tazminat ile ilgili harç miktarının, hükmün 4 nolu bendindeki manevi tazminat ile ilgili ... Aleyhine verilen vekalet ücretinin, hükmün
5 ve 6 nolu bentlerindeki manevi tazminata ilişkin vekalet ücretlerinin 7 nolu bentindeki maddi tazminata ilişkin vekalet ücretinin, 8, 9 ve 10 nolu bentlerindeki harç ve yargılama giderleri ile ilgili hükümlerin gerek mahkememizin 05/03/2015 tarihli bu kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 17 HD"nin 24/03/2016 tarih ve 2015/16780 esas 2016/3748 karar sayılı ilamı ile, gerekse daha önceki Yargıtay 17 HD"nin 10/03/2014 tarih ve 2013/18840 esas 2014/3366 karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş oldukları anlaşılmakla, anılan hükümlerle ilgili olarak herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, mahkememizin 05/03/2015 tarihli kararında; manevi tazminat hükümleri ile ilgili olarak ... Sigorta AŞ aleyhine verilen harç ve vekalet ücreti ile ilgili hükümler bozma konusu yapılmış olup, bozmaya uyulduğundan davadaki kabul gören manevi tazminat miktarları ile ilgili olarak, ... Sigorta AŞ"nin sorumlu tutulmamasına, manevi tazminat ile ilgili olarak ... Sigorta AŞ yönünden harç ve vekalet ücreti dışında başka bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin 24.03.2016 gün 2015/16780 E-2016/3748 K sayılı bozma ilamında "Dairemizin 10.03.2014 günlü, 2013/18840 E, 2014/3366 K sayılı bozma ilamında mahkemenin maddi tazminat yönünden verilen hükmü bozma kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu durumda, maddi tazminat yönünden hükmün kesinleşmiş olmasına rağmen, bozma sonrası maddi tazminatla ilgili karar verilmesi ve yeni vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve davalı ... şirketinin sorumluluğu ZMMS kapsamında sadece maddi tazminatla sınırlı olduğu halde ve bu yönde talepte olmamasına rağmen, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminatın fer"ileri olan harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı ... şirketinin de müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının da doğru olmadığına" değinilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de kurulan hükmün icrasında tereddüt uyandırmaktadır. Mahkemece yapılması gereken davalılar ...
Yetiş, Mufa() İnşaat ve ... Sigorta hakkındaki davanın reddi ile maddi tazminat yönünden 05/10/2010 tarihli karara atıf yapılarak kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması gerekirken sadece 05/03/2015 tarihli karara atıf yapılarak hüküm kurulması bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi gereğince düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Bakanığı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Bakanığı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin "1- Davalılar ..., Mufa () İnşaat ve ... Sigorta hakkındaki davanın reddi ile maddi tazminata yönelik 05.10.2010 tarihli karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.03.2014 gün 2013/18840 E-2014/3366 K sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan davalılar ..., () İnşaat ve ... Sigorta hakkındaki davanın reddi kararı ile maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminata yönelik 05/03/2015 tarihli karar davalılar ... ve ... yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24.03.2016 gün 2015/16780 E-2016/3748 K sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan davalılar ... ve ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde değiştirilerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.