Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17373
Karar No: 2017/4808
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17373 Esas 2017/4808 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/17373 E.  ,  2017/4808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalının 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 4. maddesi gereğince şube müdürlüğü kadrosundaki görevinin sona erip, araştırmacı kadrosuna bulunduğu kadro derecesiyle atanmış sayıldığını, mevzuata göre davalının Kasım 2011 yılında araştırmacı kadrosuna geçtiğini, araştırmacı kadrosuna atanmış sayılan personelin önceki kadrosuna ilişkin en son ayda hesaplanan ücretinin dondurulmuş ve araştırmacı kadrosuna ilişkin aylık ve özlük haklarının veya sözleşme ücretlerinin önceki görevde aldığı haklarına erişinceye kadar aradaki farkın davalı personele fark tazminatı olarak ödendiğini, 663 sayılı KHK"ya göre davalının Ekim 2011 tarihindeki Şube Müdürlüğü kadrosu üzerinden almış olduğu maaş + döner sermaye ödeme tutarının net olmaması nedeniyle 663 sayılı KHK"ya göre işlem yapılamadığını, 2012/40 sayılı Genelge ile duruma açıklık getirilip Ekim 2011 maaş sabitlemesi yapılırken şube müdürleri için sabit ek ödeme tutarının 407,57 TL olarak belirlendiğini, bu nedenle Kasım 2011 tarihinden itibaren davalının şube müdürlüğü kadrosundan aldığı maaş + ek ödeme tutarının genelgeye göre yeniden hesaplandığını ve sabitlenmesi gereken tutarın belirlendiğini, Ekim 2011 tarihinden genelge tarihi olan Kasım 2012 tarihine kadar alması gereken ve almış olduğu miktarların karşılaştırıldığını ve fazla ödenen miktarların kişiye borç olarak tahakkuk ettirildiğini, genelgede araştırmacı kadrosunda bulunanların ek ödemesine açıklık getirerek net ek ödeme tutarının 407,57.TL olarak belirlendiğini, bu sebeplerle davalıya fazla ödeme yapıldığını, kurumun zarara uğradığını, davalıya zararı ödemesi için borç bildirim belgesinin tebliğ edildiğini, davalı tarafından rızaen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla fazla ödeme tutarı olan 5.028,04.TL"nin zararın gerçekleştiği tarihler esas alınarak hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Mahkemece, daha önce aldırılan 08.09.2014 ve 29.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için 20.02.2015 havale tarihli bilirikişi raporu alınmış ve bu rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2. sayfasında daha önce alınan 29.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporundaki davalıya fazla ödeme yapılmadığı şeklindeki tespitin isabetli olduğu düşüncesinde olduğunu belirtmiş ancak raporun sonuç kısmında, ek ödemenin ödendiği varsayılarak hesaplama yaptığını belirterek, davalıya yapılan fazla ödemenin 2.734,92.TL olduğunu bildirmiştir.
    Buna göre, hükme esas alınan bilirkişi raporu, kendi içerisinde çelişki içermekte olup, söz konusu çelişki giderilmemiş, ayrıca varsayıma dayalı olarak hesaplama yapılması nedeniyle, hüküm kurmaya ve denetime elverişsiz olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna verilerek, dosyadaki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, davaya konu bedelin dayanağı olan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davacı kurum tarafından istenebilecek bedelin hesaplattırılması suretiyle, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetime elverişli bir rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosyada alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden, kendi içerisinde dahi çelişki içeren ve varsayıma
    dayalı hesaplama yaptığını belirten yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi