16. Ceza Dairesi 2016/3252 E. , 2016/3094 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK"nın 53/1,
58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- 2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK"nın
53/1, 58/9. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK"nın
53/1, 58/9. maddeleri gereğince
mahkumiyet
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından açılan davanın yargılaması sonunda kurulan mahkumiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 08.02.2016 tarih ve 2015/8278 – 2016/539 sayılı kararı ile;
"Mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamenin ilk paragrafı ile "2" ve "3" numaralı bendlerinde açıklanan bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
A- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık ile örgüt propagandası yapmak suçlarından TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılamayacağının gözetilmemesi,
2- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1 maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" denilmek suretiyle, ayrıca hüküm fıkrasındaki TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın başına "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan" ifadesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesinde öngörülen "hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" biçimindeki düzenleme karşısında; dava konusu yapılacak eylemlerin açıkça ve bağımsız olarak iddianamede gösterilmesi gerektiği, sanık hakkında mala zarar verme suçundan yöntemine uygun dava açılmadığı, TCK"nın 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılan davanın mala zarar verme suçuna dönüşmeyeceği, olay tutanağına göre sanığın "kolluk görevlilerine ve araçlarına" taş atmak şeklindeki eyleminde görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, ek savunma hakkı verilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince hükmedilen sonuç cezanın süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, " karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 22.04.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, sadece kararın düzeltilerek onama kısmına ilişkin olarak;
Sanığın, silahlı terör örgütünün çağrısı üzerine 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1.maddelerine muhalefet ettiği, yine örgüt çağrısı üzerine silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı sabittir. Çünkü silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunun temel dayanağı ve delili 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçudur. Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu her ne kadar örgüt suçunun bir unsuru değil ise de bir terör suçudur. Örgüt adına propaganda suçunu işleyen sanıklar hakkında 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü karşısında TCK’nın 220/6. maddesinde düzenlenen örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca cezalandırılamayacaklar ise de, bu durum propaganda suçunun örgüt adına işlenmesi ve terör suçu olma vasfını ortadan kaldırmaz. Terör örgütünün propagandasını yapma suçu ve bu arada 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçları, 3713 sayılı Kanunun 3 ve 4. maddelerde sayılmadığı için sadece 5. madde ile artırım yapılmayacaktır. Söz konusu suçlar terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiklerinden TCK"nın 58/9. maddesi uygulanmalıdır.
Silahlı terör örgütünün çağrısı ile örgüt adına işlendiği anlaşılan 2911 sayılı Kanunun 32/1, 33/1 ve silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçlarında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına karar veren mahkeme hükmü isabetli olup, Yüksek Dairenin TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin düzeltilerek onama kararı isabetli bulunmadığından, itirazın kabulü ile kararın düzeltilerek onama kararına esas A- 1. Nolu "2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık ile örgüt propagandası yapmak suçlarından TCK"nın 58/9. maddesi ile uygulama yapılamayacağının gözetilmemesi" ne ilişkin bozma kararının kaldırılarak, hükmün A-2.nolu "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1 maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması" bozma kararı esas alınarak düzeltilerek onanmasına karar verilmesi, itirazın kabul edilmemesi halinde ise itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, istemiyle Dairemiz kararına karşı itirazda bulunmuştur.İtiraz, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelendiğinde; itiraz nedenleri yerinde görüldüğünden, itirazın kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:
I- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
II- Dairemizin itiraz edilen kararının düzeltilerek onamaya ilişikin "A" paragrafının kaldırılmasına, bu kısmın yerine gelmek üzere;
"A- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerdeki TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına" denilmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Kararın "B" paragrafında yer alan bozma kısmının aynen korunmasına, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.