Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8499 Esas 2018/12382 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8499
Karar No: 2018/12382
Karar Tarihi: 11.10.2018

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8499 Esas 2018/12382 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık ...’ın yokluğunda verilen hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün tebliğinde yapılan yanlışlıklar nedeniyle geçersiz olduğu ve 01.10.2014 tarihli suçlamalara yönelik yapılan yargılamanın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna vardı. Ancak, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan fazla ceza tayini yapıldığı ve sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlamasında savunma hakkının kısıtlandığı için hükümler kısmen bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: Tebligat Kanunu 21/1 ve 23/7. maddeleri, Tebligat Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmelik 35/1-f., TCK 143 ve 116/4, CMK 193/1 ve 196.
17. Ceza Dairesi         2016/8499 E.  ,  2018/12382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ile kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanık ...’ın yokluğunda hırsızlık suçundan verilen 19.01.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün, 21.03.2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, ancak muhatabın adreste bulunmama sebebinin tebliğ evrakına yazılmaması nedeniyle yapılan tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 35/1-f. maddesine aykırı olduğundan geçersiz olduğu, yine UYAP sisteminden yapılan incelemeye göre, yokluğunda hırsızlık suçundan verilen 19.01.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün tebliğ edildiği 22.03.2011 tarihinde cezaevinde başka suçtan hükümlü bulunan sanık ...’a Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliğinin geçersiz olduğu, bu anlamda hırsızlık suçundan kurulan, 01.10.2014 tarihli hükümlerin hukuki değerden yoksun olduğu, 19.01.2011 tarihli hükümlerin ise hukuki varlığını devam ettirmesi nedeniyle sanıkların temyiz taleplerinin de bu hükümlere yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanıklar hakkında 01.10.2014 tarihli konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin olarak, 06.12.2013 tarihli celsede sanık ...’ın duruşmadan bağışık tutulmayı talep ettiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamenin bu sanığa ilişkin (1) nolu bozma nedenine ve her iki sanığa bozma ilamının okunduğu anlaşılması karşısında tebliğnamedeki (2) nolu bozma nedenine iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıklar hakkında 19.01.2011 tarihli hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile 01.10.2014 tarihli konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere ilişkin olarak, tanık ...’nın alınan beyanında, 26.09.2008 günü saat 09.00 sıralarında eve hırsız girdiğini fark ettiğini beyan etmesi, sanık ...’ın ikrara yönelik 31.05.2010 tarihli savunmasında, eylemi geceleyin gerçekleştirdiklerini beyan etmesine karşın saat aralığı belirtmediğinin ve UYAP sisteminden, yaz saati uygulaması dikkate alındığında güneşin saat: 06.39"da doğduğu, TCK"nın 6/1-e. maddesi uyarınca gece vaktinin 05.39"a kadar devam ettiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan TCK"nın 143 ve konut dokunulmazlığının ihlali suçu açısından 116/4 maddelerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    2-Sanık ... hakkında 01.10.2014 tarihli konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişin olarak, karar tarihinde başka suçtan ... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda hükümlü olarak bulunduğu anlaşılan sanığın duruşmalardan bağışık tutulma konusunda bir beyanının olmaması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 193/1 ve 196. maddelerine aykırı olarak son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.