Şahadetname niteliğindeki belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/28199 Esas 2014/11737 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/28199
Karar No: 2014/11737
Karar Tarihi: 16.06.2014

Şahadetname niteliğindeki belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/28199 Esas 2014/11737 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın \"şahadetname niteliğindeki belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık\" suçlarından beraat etmesine karar verdi. Suça konu belgelerin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 355. maddesinde öngörülen \"şahadetname” niteliğindeki belgelerden olduğu ve atılı eylemin aynı Kanun'un 356. maddesindeki suçu oluşturduğu belirtildi. Ancak, sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi gereğince zamanaşımı süresinin geçtiği göz önünde bulundurulmadan davanın düşürülmesine karar verilmesi hatalı bulundu. Bu nedenle, mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince bozuldu ve sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır:
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 maddesi: Asli dava zamanaşımı süresinin son işlem olan iddianamenin düzenlendiği tarihten itibaren başlayarak 10 yıldır.
- 5349 sayılı Kanun'un değiştirdiği 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu'nun 9. maddesi: Bu kanunun yürürlüğü sırasında işlenen suçlar hakkında hüküm verilirken,

11. Ceza Dairesi 2012/28199 E. , 2014/11737 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Şahadetname niteliğindeki belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Dolandırıcılık suçundan: kamu davasının düşürülmesine dair.
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan :Sanığın beraatine dair.

Suça konu belgelerin 765 sayılı TCK"nun 355. maddesinde öngörülen "şahadetname” niteliğindeki belgelerden olup, atılı eylemin de aynı Yasanın 356. maddesindeki suçu oluşturduğu cihetle yapılan incelemede:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "şahadetname niteliğindeki belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık" suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan iddianamenin düzenlendiği 05.01.2005 tarihinden sanığın sorgusunun yapıldığı 31.12.2010 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine sanığın beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.