Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/551 Esas 2016/3093 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/551
Karar No: 2016/3093
Karar Tarihi: 05.05.2016

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/551 Esas 2016/3093 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanığın TCK'nın 289/1, 62, 52/2, 53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verdi. Ancak kararda şu konular açıklandı:
1) Sanığın evli olduğu ve haczedilen ev eşyalarının ortak sahibi olması nedeniyle cezada indirim yapılması gerektiği gözetilmedi.
2) TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek uygulanması gerektiği belirtildi.
3) Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanun'un 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği ve bu nedenle ihtarat yapılması gerektiği vurgulandı.
4) Sanığın tekerrüre esas alınan başka bir mahkumiyeti olmadığı gözetilmeden, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması kararı verildiği belirtildi.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- TCK'nın 289/1, 62, 52/2, 53, 58, 63. maddeleri
- 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi
- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı
16. Ceza Dairesi         2016/551 E.  ,  2016/3093 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    Hüküm : TCK’nın 289/1, 62, 52/2, 53, 58, 63. maddeleri
    uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya kapsamına göre haczin 19.03.2012 tarihinde yapıldığının ve haciz tarihi itibariyle 6352 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 2004 sayılı Kanunda yapılan değişikliğin yürürlükte olmadığı da gözetilerek; anılan Kanuna eklenen geçici 10. madde hükmü uyarınca 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki takip işlemlerine yönelik olarak uygulanamayacağının anlaşılması karşısında; tebliğnamede bozma öneren 1 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
    Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Suç tarihinde evli olan sanığın haczedilen ev eşyalarının ortak sahibi olmasına göre hakkında TCK"nın 289/1 - ikinci cümlesi uyarınca cezada indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    3-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceğinden, hüküm fıkrasındaki TCK’nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
    4-Sanığın tekerrüre esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2012 tarih ve 2012/598 esas, 2013/98 sayılı kararına konu hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün 12.02.2013 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas olmayacağı ve tekerrüre esas başka mahkumiyeti de bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.