Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9957
Karar No: 2016/478
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9957 Esas 2016/478 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/9957 E.  ,  2016/478 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    .

    Taraflar arasında görülen davada...Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30.12.2014 tarih ve 2011/292-2014/518 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.01.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin işlettiği eczanenin kurumlara ait hastaların getirdiği ilaç reçetelerine yapıştırılan ilaç kupürlerine ilişkin liste ve faturaların birinin koli içine konularak, birinin koli üzerine yapıştırılmak, birininde ilgili kuruma verilmek üzere düzenlendiğini, ikisi müvekkiline, biri eşinin eczanesine ait bu tür toplam üç kolinin davalı ecza deposunun elemanı dava dışı ... tarafından ...’na gönderilmek üzere teslim alındığını ve önce davalının ecza deposuna götürüldüğünü, ecza depolarının ilaç verdiği eczanelere kolaylık ve aynı zamanda promosyon düşüncesiyle bu tür yardım yaptıklarını, davalının cevabı ihtarda kolilerin taşındığını kabul ettiğini, 3 koliden büyükçe olan bir kolinin parasının hesaba yatmaması üzerine yaptıkları araştırma sonucunda ... Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilmediğini, diğer iki kolinin teslim edildiğinin öğrenildiğini ileri sürerek, müvekkiline ait kolinin karşılığı olan 182.271,22 TL tutarında oluşan zararın 16.06.2006 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taşıma şirketi olmayan müvekkili şirket ile davacı arasında taşıma sözleşmesi yapılmadığını, şirket çalışanlarının bireysel inisiyatifleri ile iki koli davacıdan alınıp, ... İl Müdürlüğü’ne teslim edildiğini, üçüncü bir kolinin teslim alınmadığını, şirket çalışanlarının böyle bir hakları ve yetkilerinin bulunmadığını, davanın koliyi teslim almışsa çalışana açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, mülga 6762 TTK"nın 763. maddesi uyarınca arızi taşımalarda da aynı Kanunun taşımaya ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, her ne kadar davalı tarafça davaya konu kolinin, kendi çalışanına teslim edilmediği savunulmuş ise de aynı zamanda davalı çalışanına
    teslim edilen diğer iki kolinin ... İl Müdürlüğü"ne teslim edildiği, ayrıca dinlenilen tanıkların da kolinin teslim edildiğini beyan ettikleri, bu haliyle söz konusu kolinin davalı çalışanına teslim edildiği sonucuna varıldığı, davalı çalışanına teslim edilen ve içinde reçeteler ile ilgili belgelerin bulunduğu kolinin alıcısına teslim edilmeden kaybolduğu, reçeteler kendisine teslim edilmeyen ... İl Müdürlüğü"nün davacı eczacıya ödeme yapmadığı gibi reçete asılları sunulmadan ödeme yapılmasının da mümkün bulunmadığı, oluşan zarardan davalının sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 182.271,22 TL"nin 29.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, taşıma sözleşmesinin ihlal edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi gereklidir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir olması, sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun ve ayrıca gerekçenin de hüküm fıkrasına uyum içinde olması gerekmektedir.
    Somut olayda, kararın gerekçe kısmında, davalı şirketin 06.10.2006 tarihinde temerrüte düştüğü ve davacının bu tarihten itibaren temerrüt faizi talep edebileceği açıklanmış olmasına rağmen hüküm fıkrasında, hükmolunan alacağın 29.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının temerrüt tarihine ilişkin olarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye yol açıldığından çelişki içermeyen ve gerekçe ile hüküm fıkrasının uyuştuğu yeni bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi