Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17608
Karar No: 2015/14442
Karar Tarihi: 10.11.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/17608 Esas 2015/14442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının 5 ayrı icra dosyasında toplam 246.488,40 TL alacak için icra takibi başlattığını, ancak çek ve senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı ise müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkeme, takibe dayanak çeklerdeki ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığını belirleyerek, davalının kötüniyetli olduğu sonucuna vararak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak yerel mahkeme tarafından HMK'nın 184. ve 186. maddelerine uygun şekilde usul işlemleri yerine getirilmemiş, hukuki dinlenme hakkı ihlal edilmiştir. Bu nedenle, temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: HMK'nın 448. maddesi, HMK'nın 184/1 ve 2. maddeleri, HMK'nın 186/1 ve 2. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2014/17608 E.  ,  2015/14442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş, olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-
    Davacı vekili, davalının 5 ayrı icra dosyasında toplam 246.488,40 TL alacak için icra takibi başlattığını, söz konusu takiplerin dayanağı çek ve senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin dava dışı ve davacının ortak olduğu ...ne sattığı malzemeler karşılığında icra takiplerine konu çekleri şirket ortağı davacı ve dava dışı şirket yetkilisi ...in ciroları ile teslim aldığını, müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu, savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve ... Kurumu raporuna göre, takibe dayanak çeklerdeki ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığı, ....İcra Müdürlüğünün 2009/26036 ve 2009/24736 takip sayılı dosyalarındaki toplam 70.400 TL’lik üç adet çekin davacı tarafından doğrudan davalıya ciro edildiği, davalı alacaklı çeki aldığı kişinin kimliğini ve imzanın ona ait olup olmadığını araştıracak ve bilebilecek durumda olup, bu nedenle davalının çeklerdeki kendisinden önce en son ciranta imzasının davacıya ait olduğunu iddia ederek icra takibine başlamakla kötüniyetli olduğu, söz konusu çeklerin bedeli üzerinden davacı lehine tazminata hükmedilmesi, takibe dayanak diğer çekleri davalı alacaklı dava dışı cirantalardan ciro yolu ile aldığından, aldığı kişilerden önceki imzaların davacıya aidiyetini bilemeyeceğinden bu çekler nedeniyle kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmış ise de yargılama sırasında 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiştir.
    HMK’nın 448. maddesine göre, “Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır.” Yerel mahkemece de bu hükümden hareketle son celsede yazılı tahkikat aşamasının bitmesi nedeniyle sözlü tahkikat aşamasına geçilmesine karar verilerek anılan yasa hükmü bir ölçüde gözetilmiş ise de HMK’nın 184. ve 186. maddelerine uygun biçimde usulü işlemler yerine getirilmemiştir.
    HMK’nın 184/1 maddesinde, “Hakim tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delilleri inceledikten sonra duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir.” Hükmüne yer verilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse tahkikatın bittiğini taraflara tebliğ eder.” hükmü getirilmiştir.
    Aynı kanunun 186/1maddesine göre, “mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacı ile iki tarafı davet eder. Taraflara çıkarılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saate mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.” Aynı maddenin 2. fıkrasına göre, “sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.”
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince, son duruşma oturumunda mahkemece hazır bulunan taraf vekillerinden sözlü yargılama ve hüküm için ayrı bir gün tayinini isteyip istemediklerini sormadan ve aynı oturumda sözlü yargılama ve hüküm aşamasına geçilmesini istediklerine dair imzalı beyanları alınmadan tahkikat aşamasının bitmesi nedeniyle sözlü tahkikat aşamasına geçildiği belirtilerek aynı oturumda hüküm kurulup, tefhim edilmesi, usüle aykırı olduğu gibi HMK’nın 27. maddesinde düzenlenmiş olan hukuki dinlenilme hakkını da ihlal ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi