8. Hukuk Dairesi 2013/11347 E. , 2014/704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2011/235-2013/147
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, üçüncü kişi tarafından İİK 96.maddesi gereği açılan istihkak iddiasının kabulü istemine ilişkindir. Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından senet iptaline ilişkin davanın sonucu beklenerek, karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma ilamına uyan Mahkemece, tensip yapıldıktan sonra 5.oturumda taraflar katılmadıklarından HMK 320/4 maddesi gereği basit yargılama usulüne tabi davanın bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, ve HMK 320/4 maddesi derhal uygulanması gerektiğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nun 409. maddesi: “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır” hükmünü içermektedir.
Anılan Kanunun yerine 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 150.maddesinde de aynı hükümlere yer verilmiştir. Anılan bu düzenlemenin yazılı yargılama usulüne tabi davalarda uygulanacağında kuşku ve duraksama bulunmamaktadır.
Somut olayda dava, 04.01.2007 tarihinde 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu dönemde açılmış, 22.01.2008 tarihli duruşmaya davacı üçüncü kişi vekilinin katılmamış olması ve davalı alacaklı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi nedeni ile HUMK"nun 409 maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar ilk kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı üçüncü kişi vekilinin 29.01.2008 tarihli yenileme dilekçesi üzerine yeni duruşma günü 18.03.2008 tarihine bırakılmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Ancak 26.02.2013 tarihli duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir mazeret dilekçesi de verilmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK"nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 320/4 bendi "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dava dosyası, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmünü içermektedir.
İİK"nun 97/11.maddesinde ise “istihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne (HUMK. 507-511, HMK. 316 m.) göre bakılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda basit yargılama usulünün uygulandığı istihkak davalarında, 6100 sayılı HMK"nun 320/4 maddesinin uygulanması gerektiği açıktır.
Ancak 6100 sayılı HMK"nun zaman bakımından uygulanma başlıklı 448.maddesi "Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır" hükmünü içermektedir. Bu maddenin karşılığı HUMK 578.maddesidir. Buna göre somut olayda 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu dönemde Yasanın 409/1 bendi bakımından tamamlanmış bir işlem söz konusu olduğundan diğer bir deyişle kazanılmış hak bulunduğundan 6100 sayılı Kanunun uygulanma olanağı bulunmadığı açıktır. Durum bu olunca anılan yasanın 320/4 bendinde belirtilen işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olma koşulunun gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir.
Öte yandan dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarih olan 22.01.2008 tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"nun 409.maddesine göre davacının bir defadan fazla dosyayı takipsiz bırakması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinden davanın davacı tarafından ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının 01.10.2011 tarihinden önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyalar için 6100 sayılı HMK"nun yürürlük döneminde de uygulanması gerektiğinin kabulü gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1992/11-702 E., 1993/48 K., 17. HD"nin 21.02.2012 gün ve 2012/609 E.-1960 K. sayılı kararları da bu yöndedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın 26.02.2013 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı Kanun"un 320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366.ve HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.