12. Ceza Dairesi 2020/1532 E. , 2021/2450 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Gizliliğin ihlali
Hükümler : Sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Gizliliğin ihlali suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanıklar hakkında adliyeye karşı işlenen gizliliğin ihlali suçundan açılan kamu davalarında; sanıklara atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler ..., ... ile ...’nın sanıklara yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılma hakları bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükümleri temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
B) Sanıklar müdafinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanıklar müdafiinin sanıkların beraatlerine dair hükümlerin gerekçesine yönelik temyiz isteminde bulunmadığı ve temyiz isteminin vekalet ücretine ilişkin olduğu tespit edilerek yapılan incelemede:
Beraat eden ve kendilerini aynı vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına, “Beraat eden sanıklar yargılamada kendilerini aynı vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.