13. Hukuk Dairesi 2016/4528 E. , 2019/311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl ve birleşen davada, özel teknesinin davalının işlettiği Marinaya yıllık bakımı için bırakıldığını, ancak gözetilip korunmadığını, davalının ihmali ve haksız fiili sonucu tamamen yandığını ve motorunun hasar gördüğünü, başvurusuna rağmen tazminat taleplerinin davalılarca karşılanmadığını ileri sürerek 25.000,00 TL tekne bedeli, 5.000,00 TL motor hasar tamir bedeli olmak üzere toplam 30.000,00 TL"nin 27/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacı ile aralarında bir marina kiralama sözleşmesi olmadığını, şirketleri tarafından davacıya periyodik bakım hizmeti verildiğini, işin tamamlandığının davacıya bildirilmesine rağmen teknenin teslim alınmadığını ve kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalıların kusuruna tekabül eden 9.750,00 TL motor ve tekne bedelinin 08/11/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yasada açıklandığı üzere Tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan, veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı özel teknesi için davalıdan hizmet almış olup, tüketici konumundadır. Öyle olunca taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve eldeki davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, bunun mahkemece resen nazara alınması gerekir. O halde Mahkemece görev yönünden davanın reddi ile dosyanın görevli Tüketici Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
3-Kabule göre de; davaların birleştirilmesi durumunda, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekâlet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunlu olup, Mahkemece buna aykırı olarak asıl ve birleşen dava hakkında tek bir hüküm kurulması eleştiri sebebi olup, bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 194,70 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.