
Esas No: 2017/8171
Karar No: 2019/10220
Karar Tarihi: 21.10.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8171 Esas 2019/10220 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 158/1-h, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet,
TCK 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan ...nin alt bayii olduğu, aldığı mallar karşılığında borçlusu diğer katılan ..., alacaklısı ...-..., 22 Şubat 2010 düzenleme tarihli, 30/11/2010 ödeme tarihli, 1.500 TL bedelli 1 adet bono, borçlusu diğer katılan ..., alacaklısı ...-..., 22 Şubat 2010 düzenleme tarihli, 30/12/2010 ödeme tarihli, 1.500 TL bedelli 1 adet bono, borçlusu diğer katılan ..., alacaklısı ...-..., 22 Şubat 2010 düzenleme tarihli, 30/01/2011 ödeme tarihli, 1.500 TL bedelli 1 adet olmak üzere toplam 3 adet bonoyu cirolayarak katılan şirkete verdiği, katılan şirketin söz konusu bonoları Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2011/2324 ve 2011/2554 Esas sayılı dosyalarından icra takibine koyduğu, bonolar üzerindeki katılan ... adına borçlu sıfatıyla atılan imzaların gerçekte katılan ..."ün eli ürünü olmadığının İstanbul Adli Tıp Kurumu raporları ve Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin kararları ile tespit edildiği ve bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporu ile tüm dosya kapsamından, sanığın atılı suçu işlediği anlaşılmakla, buna yönelik, mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, suçun sabit olmadığı, şüpheden sanığın yararlanacağı, teşdiden ceza verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde yer alan suçun oluşabilmesi için, öncelikle bir şirketin olması, failin ise o şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi, şirket müdürü olması ve suçun, şirketin faaliyeti sırasında ve yine bu faaliyetle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı işlenmesinin gerektiğinden hareketle, somut olayda; sanığın temsil ve ilzama yetkili olduğu şirketin şahıs şirketi mi yoksa tüzel kişiliği haiz ticari şirketi mi olduğu tespit edilerek, atılı suç yönünden sanığın hukuki durumunun bundan sonra takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 21/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.