14. Hukuk Dairesi 2016/5968 E. , 2016/9880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacıların davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davalarını atiye terk ettiklerinden bu davalılar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların davalılar ... ve ... aleyhine açtıkları davanın kısmen kabulü ile 8 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 23.10.2008 tarihli 21274 yevmiye sayılı ipotek ile birlikte davacılar adına tesciline, manevi tazminat talebinin reddine dair verilen, 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ve davacılar ... ve (asli müdahil) ... vekili, tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ....geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı ve asli müdahil vekili, davacılar ile davalılardan ... arasında yapılan sözleşmeye göre 36587 ada, 7 parselde 8 nolu bağımsız bölümün davalıya devredileceğini, buna karşın davalının 36617 ada, 1 parselde yapımını üstlendiği inşaatın 17 nolu bağımsız bölümünü davacıya devredeceğinin kararlaştırıldığını, davacıya verilecek daire ile ilgili olarak 16.10.2008 tarihli 8400 yevmiye nolu Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, davacıya verilecek dairede yapılacak işlerin mahiyeti konusunda ayrıca adi yazılı başka bir sözleşme yapıldığını, davacıya ait dairenin davalı ..."a devri için 17.10.2008 tarihli vekaletname verildiğini, vekaletname ile davacıya ait 8 nolu meskenin 23.10.2008 tarihinde davalı ..."ın damadı diğer davalı ... adına tescil edildiğini; ancak, davalı ..."ın edimini yerine getirmediğini (17 nolu meskenin bulunduğu inşaatı yarım bırakıp kaçtığını), davalıların kötü niyetle hareket ederek kendisini kandırdıklarını ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı 8 nolu meskenin tapu kaydının iptali ile adlarına yeniden tesciline ve 23.10.2008 tarihinde ...Bankası lehine tesis edilen 263.410 TL miktarındaki ipoteğin terkinine ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının inşaatını yapmakta olduğu apartmanda bulunan 21 numaralı daireyi kendi dairesi ile takas etmek istediğini, bunun üzerine sözleşme yapıldığını, 17 nolu meskenin zaten oğlu adına kayıtlı olup, üzerinde 27.06.2008 tarihinde 131.000 TL ipotek bulunduğunu, inşaatı bir an evvel bitirmek için davacının takas ettiği daireyi satışa çıkardığını ve bu satışın muvazaalı olmadığını, o esnada kızı ile damadı ..."in evli olmadığını, inşaatın %65"nin tamamlaması sonrasında ekonomik sıkıntı yaşadığından inşaatta hak ettiği daireleri satmak zorunda kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davacının 8 nolu meskeni banka kredisi kullanarak 23.10.2008 tarihinde satın aldığını ve aynı tarihte İş Bankası lehine 263.410 TL ipotek tesis ettiğini, bu tarihte davalı yüklenicinin kızı ile evli olmadığını, evlenme tarihinin 08.05.2009 olduğunu, iyiniyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Davacılar (8 nolu daireyi devir eden vekil ...), davalı yüklenicinin oğlu ... ve (yüklenicinin kızı) ... hakkındaki davalarını atiye terk etmişlerdir.
İhbar olunan... Bankası A.Ş. vekili davalılardan ..."e ait olan 8 nolu bağımsız bölüm üzerinde 23.10.2008 tarih 21274 yevmiye nolu ipotek belgesiyle ..."in müvekkili banka nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 263.410,00-TL ipotek tesis edildiğini, tasarruf yetkisini kısıtlayacak şekilde tapuda şerh bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu, reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın .... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/547 Esas, 2013/631 Karar sayılı temyiz edilmeden kesinleşen 24.12.2013 tarihli görevsizlik kararı ile Tüketici Mahkemesine gelen dosyada davalı ..."in diğer davalı yüklenici ..."ın tescil tarihinde müstakbel damadı olduğu, TMK"nın 1024. maddesi gereğince iyiniyetli olmadığı, davacının haklı nedenle sözleşmeden dönerek verdiği dava konusu taşınmazı geri isteme hakkına sahip olduğu, ancak TMK"nın 1023. maddesi gereğince (dava dışı, ihbar olunan) ... Bankası A.Ş nin taşınmaz üzerindeki ayni haklarının korunması gerektiği, somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile; atiye terk edilen davalar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davanın kısmen kabulü ile 36587 Ada, 7 Parsel 8 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 23.10.2008 tarihli 21274 yevmiye sayılı (ipotek ile birlikte) davacı ve asli müdahil adına, 1/2 pay oranında tesciline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... ve asli müdahil ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olaya gelince; bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33).
Dava, davacıların konut edinme amacı ile yükleniciden alacakları daireye karşılık yükleniciye devredilen dairenin mülkiyet hakkına dayanılarak adlarına tescili, ihbar olunan banka lehine tesis edilen ipoteğin terkini ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Tüketici Yasasının Uygulanması ancak davacının yüklenicinin inşaat seviyesine bağlı olarak arsa sahibinden hak etmiş olduğu dairenin devir ve temliki ile ilgilidir. 6502 sayılı Tüketcinin Korunması Hakkında Kanun, sadece tüketici işlemleriyle tüketicilere yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Görülmekte olan davada ise, anılan Kanunun uygulaması ile ilgili bir ihlilaf söz konusu olmadığı gibi bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olmakla dava konusu taşınmazın değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.
Mahkemece, temyiz edilmeden kesinleşen görevsizlik kararı bağlayıcı olmadığından (HUMK 25/3), kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı ve asli müdahilden alınarak davalı ..."e verilmesine, yine 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak davacı ve asli müdahile verilmesine, peşin yatırılan temyiz harçlarının istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.