Esas No: 2021/13761
Karar No: 2022/10036
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13761 Esas 2022/10036 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 10 Ocak 2011 tarihinde işlenen hırsızlık suçu nedeniyle verilen hükümde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş. Ancak denetim süresi içerisinde suç işlenmiş ve hüküm 22 Eylül 2016 tarihinde açıklanmıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının asıl hükümü askıda bırakan itiraza tabi olduğu ve askıda olan mahkûmiyet hükmünün hukuk aleminde neşv-u nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın sistemine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğu ancak 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen nihai hükümlerin kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'taki usule göre, temyiz kanun yoluna tâbi olduğu belirtilmiştir. Dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilerek gerekli incelemenin yapılması kararlaştırılmıştır.
KARARDA GEÇEN KANUN MADDELERİ:
- 5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi
- 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 272. ve devamı maddeleri
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'taki usul kuralları
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 10.01.2011 tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçundan verilen hüküm ilgili olarak 14.06.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 08.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hüküm 22.09.2016 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm sanık tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir.
Kanunun amir hükmü ve Yargıtay'ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-u nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkûmiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'taki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Sanık hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 14.06.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 22.09.2016 tarihinde yani Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin MAHALLİNE İADESİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.