
Esas No: 2015/18336
Karar No: 2017/4755
Karar Tarihi: 05.04.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/18336 Esas 2017/4755 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile bir süre birlikte yaşadıklarını, bir mağazadan kendi parası ile 3.000,00 TL değerinde koltuk takımı aldığını, davalı ile birlikte yaşadıkları eve götürdüğünü, ayrılmalarından sonra davalının koltukları almasına izin vermediğini, parasını da vermediğini belirterek koltukların aynen teslimine, mümkün değilse bedeli olan 3.000,00 TL"nin dava tarihindin itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşma sırasında; davacının kendisiyle evlenmek istediğini söylediğini, bir ay birlikte yaşadıklarını, bu arada dava konusu koltukları aldığını, koltukların kendi evinde olduğunu, koltukları iade etmek istemediğini, parasını da vermek istemediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacı ..."nin davalı ... Söyler aleyhine açtığı alacak talebini içeren davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-)Mahkemece tefhim edilen kısa kararda; ""Davanın kabulü ile, 3.000,00 TL nin dava tarihi itibariyle işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine"" karar verildiği halde, gerekçeli kararda yalnızca ""Davacı ..."nin davalı ... Söyler aleyhine açtığı alacak talebini içeren davanın kabulüne"" karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktdır.
10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.
Şu durumda, anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde, dosya içeriğine göre vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.