3. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3450 Karar No: 2017/14481 Karar Tarihi: 09.11.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/3450 Esas 2017/14481 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2017/3450 E. , 2017/14481 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık müdafiinin beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının vekalet ücreti ile sınırlı olduğu anlaşılmakla, Sanık hakkında yaralama ve fuhuşa teşvik suçlarından beraat kararı verilmiş ise de, yine yaralama ve tehdit suçlarından hakkında mahkumiyet kararı verildiği, sanığın yüklenen tüm suçlardan beraat etmesi halinde sanık müdafii lehine vekalet ücreti hükmedilebileceğinden, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2) Sanığın müşteki Loredana ve mağdur ..."e karşı zincirleme tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen tehdit suçu uzlaştırma kapsamında ise de, 5271 Sayılı CMK"nin 253/3 maddesinde yazılı uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz hükmü karşısında, sanığın uzlaştırma kapsamına girmeyen 86/1, 87/3 maddeleri gereği nitelikli yaralama suçu ile tehdit suçunu birlikte işlediği anlaşıldığından tebliğnamenin görüşüne iştirak edilmemiştir. Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA, 3) Sanığın mağdur ..."e karşı yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, mağdur hakkında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 04.04.2013 tarihli adli raporunda, vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın cezasında (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar veri