Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6202 Esas 2016/2249 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6202
Karar No: 2016/2249
Karar Tarihi: 09.03.2016

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/6202 Esas 2016/2249 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2015/6202 E. ve 2016/2249 K. sayılı kararda, sanığın 5 kez trafik cezası karar tutanağı düzenlenmesi sırasında kardeşinin sürücü belgesini gösterip kendisini farklı bir kişi olarak tanıtarak kimliği hakkında yalan beyanda bulunması nedeniyle mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak, her bir eylemin ayrı suç kabul edilerek hüküm kurulması ve sanığın hapis cezasına çevrilmesi gereken cezanın adli para cezasına çevrilerek uygulanmaması sebebiyle kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddelerine ilişkin olarak ise, sanığın yapmış olduğu yalan beyanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. ve 43/1. maddeleri ile cezalandırılması gerektiği ve tekerrür halinde hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği yönünde düzenlemeler olduğu açıklanmıştır.

21. Ceza Dairesi 2015/6202 E. , 2016/2249 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Sanığın, idari para cezası yaptırımı gerektiren kabahat niteliğinde olan eylemleri nedeniyle 13.09.2009, 26.09.2009, 25.11.2009, 25.11.2009,05.12.2010 tarihli olarak 5 kez "Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı"nın düzenlemesi sırasında kardeşi ...’a ait sürücü belgesini gösterip kendisini ... olarak tanıtarak kimliği hakkında yalan beyanda bulunmaktan ibaret eyleminin, 13.09.2009, 26.09.2009, 25.11.2009, 25.11.2009 tarihli tutanaklar yönünden kendi içinde 5237 sayılı TCK"nun 206. ve 43/1. maddeleri, 05.12.2010 tarihli tutanak yönünden ise 5237 sayılı TCK"nun 206/1.maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden her bir eylemin ayrı suç kabulü ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2012/2-1500 E. 2013/95 K. nolu kararından da anlaşılacağı üzere 5237 sayılı TCK.nun 58/3. maddesinde, "Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunur" , TCK.nun 50/2. maddesinde ise "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde; hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez," denilmesi karşısında, dosyada mevcut adli sicil kaydına göre tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında hapis cezasına hükmedilip tekerrür hükümlerinin uygulanması yerine hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 09.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.