15. Ceza Dairesi 2017/26487 E. , 2019/10186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan, TCK"nun 157/1, 35/2, 62, 50/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, TCK"nun 207/1, 62, 50/1 ve 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından, sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Müşteki ..."nin, ....Tasarım Ticaret şirketinin sahibi olduğu, olay tarihinde işyerini telefonla arayan bir şahsın kendisini SGK başmüfettişi olarak tanıtıp, engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye yardımı yapacaklarını, yardımlarını beklediğini söylediği, müşteki ..." nin de bu durumu ortağı olan diğer müşteki..."e anlatınca durumdan şüphelendikleri, peşinden polis merkezini arayıp olayla ilgili olarak ihbarda bulundukları, bunun için işyerine gelen temyiz kapsamı dışında bulunan sanık ..."in il il maliye haberleri gazetesi ile davetiye bırakıp 250 TL para istediği, Sigorta Sorumluları Danışma Merkezi adına düzenlenmiş sahte fatura ibraz ettiği, sanık ..."in sahte fatura ile yakalandığı, alınan savunmasında davetiyeleri ve faturayı sanık ..."ten aldığını söylediği, bu surette sanığın dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı ve delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmış ise de; halen geçerliliğini sürdüren 10/06/1942 gün 26-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/05/2000 gün ve 111-117; 27/12/2011 gün ve 2010/1-158-2011/296 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere merci tayini kararları kesin olup, tekrar değerlendirme konusu yapılamayacağı, somut olaya ilişkin yapılan yargılama sırasında da, İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi ile İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı sonucunda, Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 11/06/2013 tarih ve 2013/8515 E., 2013/6381 K. sayılı ilamıyla İstanbul 20.Asliye Ceza Mahkemesi"nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verildiği, suç tarihinde 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinin yürürlükte bulunmaması nedeniyle eylemin sanık lehine olan aynı sayılı TCK"nın 157/1. maddesi kapsamında kaldığı dikkate alınarak, sanığa yüklenen basit dolandırıcılık suçu nedeniyle hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince sanığa yüklenen suçun uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakta ise de; uzlaşmaya tabi bir suçun uzlaşmaya tabi olmayan bir suçla işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan incelemede;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, müşteki beyanları, yakalama tutanakları, fatura ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı suçların sübut bulduğu anlaşıldığından; mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 17/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.