MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Her iki suçtan beraatlerine

2297 sayılı Yargıtay Yasası"nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu"nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
07.04.2010 günlü iddianamede; katılanın işyerinde pazarlama elemanı olarak çalışan sanığın, çalıştığı dönemde peşin olarak sattığı ürünlerin parasını zimmetine geçirip iade etmediği ve bu durumun anlaşılmaması için sahte senet düzenleyerek bunu şirkete verdiğinin iddia olunması karşısında;eyleminin TCK"nun 155. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” ve “resmi belgede sahtecilik” suçları tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi"ne ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.