11. Hukuk Dairesi 2015/15193 E. , 2016/439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.12.2014 tarih ve 2014/358-2014/604 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı ticari minibüs sahibinin, davalı belediyenin meclisi tarafından alınan karar ile toplu ulaşım sistemine kabul edildiğini, toplu ulaşım sistemine dahil olacak minibüs esnafından meclis kararı uyarınca para alınmasının kararlaştırıldığını, bu karar uyarınca 60.000,00 TL toplu ulaşım hat uzatma bedelinin davalının banka hesabına yatırdığını, .... İdare Mahkemesi"nin yaptığı yargılama sonucu bu meclis kararını iptal ettiğini, davalı belediyenin tahsil ettiği bu paranın hukuki dayanağının ortadan kalktığını, dava dışı minübüs sahibinin paranın tahsili için takip başlattığını ve alacağını davacıya temlik ettiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptalini ve asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödenen bedelin dayanağı olan belediye meclis kararının iptaline ilişkin idare mahkemesi kararının verilmesinden itibaren 1 yıl içinde istenmediğini, zaman aşımına uğradığını, BK"nın 244. ve 245. maddelerine göre bağış yapanın bağışın iadesini istemesi için haklı bir nedeni olması gerektiğini, ortada haklı bir neden bulunmadığından davacının bağışın iadesini isteyemeyeceğini, davacının meclis kararı ile uzatılan güzergahta taşımacılık yaptığını, sistemden faydalandığı süre gözetilerek hakkaniyete göre bedelde indirime gidilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların serbest iradesi dışında bir sebeple sözleşme ifa edilemez duruma geldiği, davacının sistemden faydalandığı süre dikkate alınarak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, davalının edimini yerine getirememesinin sebebi İdare Mahkemesi"nin işlemi iptal etmesi olup davacının ödediği bedelin tamamını davalıdan ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istemesinin hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığı, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını arttıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunluluğu bulunduğu, encümen kararında sisteme giriş bedeli alınması yönünde karar verildiği, fakat süresi yönünden bir açıklık getirilmediği, davalının mahalli idare oluşu dikkate alınarak Belediye Kanunu, Danıştay kararları, İçişleri Bakanlığının kararları gereğince en fazla 49 yıllık süreyle anlaşma yapabileceği dikkate alınarak hat uzatma bedelinin 49 yıl için ödendiğinin kabulü ile davacının sistemden faydalandığı süreye oranlaması yapılarak temlik borçlusunun talep edebileceği bedelin hesaplandığını, temlik borçlusunun para ödemesi nedeni ile sistemde çalıştığı sürece gelir elde ettiği, elde ettiği 4.552,71 TL gelirin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödediği bedelden düşülmesi gerektiği, temlik borçlusunun takipten önce davalıyı usulüne uygun şekilde temerrüde düşürmediği kabul edilerek icra takip tarihi itibariyle temlik borçlusunun davalıdan 55.447,29 TL alacağı olduğu, alacaklının takip dosyasında asıl alacak ve faiz toplamı olarak 95.418,07 TL talep ettiği, davalının itirazında kısmen haklı olduğu, davacı tarafından fazla alacak talep edildiği gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile, takibin 55.447,29 TL üzerinden devamına, alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik niteliği ve koşulunun bulunmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.840,58 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.