17. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3717 Karar No: 2018/12307 Karar Tarihi: 10.10.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/3717 Esas 2018/12307 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü verdiği dosyanın temyiz edilmesi üzerine, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği kabul edilen suçun nitelendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı sonucuna vardı. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir ilamına vurgu yaparak, suça sürüklenen çocuk hakkında kısa süreli hapis cezasının çevrildiği durumlarda hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilemeyeceği gerektiğini belirtti. Bu nedenle, hükmün bu kısmı düzeltilerek onandı. Kanun maddeleri olarak ise, TCK'nın 50. maddesinin 6. fıkrası ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 4/i maddesi anıldı.
17. Ceza Dairesi 2018/3717 E. , 2018/12307 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; isnat edilen suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirilmesinde usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.02.2014 tarih, 2013/2-789 Esas ve 2014/56 Karar sayılı ilamında, “Çocuk sanıklar hakkında, sadece adli para cezasının infazı açısından bir istisna getirilerek hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği ancak amme alacaklarının tahsili yöntemine başvurularak tahsil edileceğinin düzenlenmiş olması ve diğer seçenek yaptırımlar yönünden böyle bir istisnaya yer verilmemesi nedeniyle TCK"nın 50. maddesinin 6. fıkrasının çocuk sanıklar hakkında da uygulanmasının mümkün olduğu ileri sürülebilir ise de; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 4/i maddesinde çocuk haklarının korunması amacıyla özgürlüğü sınırlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması ilkesine işaret edilmesine göre, tıpkı adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezanın hapse çevrilmesi yasağına benzer şekilde, diğer seçenek yaptırımların gereğini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında da kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve adli para cezasına çevrilme de dahil olmak üzere diğer seçenek yaptırımlara hükmolunması seçeneklerinin değerlendirilmesi gerektiğinin kabulü kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır.” biçiminde ifade edildiği üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında kısa süreli hapis cezasının çevrildiği seçenek yaptırım gereklerinin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verilemeyeceği ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca hapis cezasının kamuya yararlı işte çalışma seçenek yaptırıma çevrilmesine ilişkin bölümde, seçenek yaptırım gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğine ve bu hususun suça sürüklenen çocuğa ihtar edilmesine dair bölümlerin çıkarılması sureti ile diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.