8. Hukuk Dairesi 2013/674 E. , 2014/665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2005/454-2011/1040
G.. T.. ile Hazine, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı, S. Belediye Başkanlığı ve E.Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.10.2011 gün ve 454/1040 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği D. İli, M. İlçesi, E.Köyü"ndeki 20 dekarlık taşınmazın davacının babası tarafından imar ihya edildiğini ve davacıya kaldığını, davcının eklemeli zilyetliğinin 35 yıl olduğunu, ancak taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını açıklayarak taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı E.Köyü Tüzel Kişiliği, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, diğer davalılar vekilleri aracılığıyla davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişinin 25.04.2011 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterilen 10.475 m2"lik kısmın davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nun 713/1 maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava tarihinden önceki kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tespit tarihi olan 1969 yılından sonra, dava tarihinden geriye doğru 20–30 yıl öncesine ait (1975–1985 yılları arası) 1/20.000 veya 1/25.000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi
gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmış ise de; imar ihya hususunun doğru bir şekilde belirlenebilmesi açısından hava fotoğraflarının sadece ziraat mühendisi bilirkişi tarafından dava konusu taşınmaza uygulanması yeterli değildir. Ayrıca 1/1.000 ve 1/5.000 ölçekli imar planlarının onay tarihlerine göre davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekir.
Hal böyle olunca, Mahkemece yapılacak iş; onaylı 1/1.000 ve 1/5.000 ölçekli imar planları ile dava tarihine göre 20–30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle açıklanan hava fotoğrafları uygulanarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması, HMK"nun 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nun 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, beyanlarının ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlenmesi, 1/1.000 ve 1/5.000 ölçekli imar planlarının onay tarihlerine göre davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu eksiklikler yerine getirilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.