1. Hukuk Dairesi 2020/2426 E. , 2021/1458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TENKİS, MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK
Taraflar arasında görülen tenkis, miras sebebiyle istihkak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile tenkis talebinin reddine, istihkak talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis ve miras sebebiyle istihkak isteklerine ilişkindir.
Davacılar, davalı ile kardeş olduklarını, mirasbırakanları ...’in 08/12/2009 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın 09/10/2003 tarihinde kendisine mirasen intikal eden 404 ada 4 parsel sayılı taşınmazı ...’na 19.300,00-TL bedelle sattığını, satış bedelinin davalının ... Bankasındaki hesabına yatırıldığını, mirasbırakının ölümünden sonra 16.12.2009 tarihinde banka hesabından bu paranın çekidiğini, bu bedele karşılık olarak 5000-TL nin tahsilini talep ettiklerini, ayrıca mirasbırakının maliki olduğu 291 ada 22 parselde kayıtı taşınmazını davalıya vasiyet ettiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı 404 ada 4 parsel sayılı taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını, ihale bedelinin bu kişi tarafından ödendiğini, kalan meblağın da mirasbırakan tarafından ihtiyaçları için harcandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tenkis isteği yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, her bir davacı için 1.058,73-TL tenkis bedelinin davalıdan tahsiline, istihkak talebi bakımından ise davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda; İzmir Belediye Başkanlığı"nın 25.2.2011 tarihli cevabında bildirilen iaşe giderilerinin hesaplamada dikkate alınması, cenaze masrafları ile terekenin aktif ve pasifinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değerinin belirlenmesi ve anılan hususları içerir şekilde denetime açık, hükme yeterli ve elverişli bilirkişi raporu alınması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi mirasbırakana ait banka hesabından 8.12.2009 ve 16.12.2009 tarihinde çekilen nakit paranın kim tarafından çekildiği, hesabın ortak hesap olup olmadığı, paranın vekâletname ile çekilip çekilmediği açıkça saptanmadan eksik araştırma ile davacıların istihkak talebinin reddine karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile tenkis talebinin reddine, istihkak talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan Sevgihan’ın 08/12/2009 tarihinde öldüğü, geride çocukları davacılar ... ve ... ile davalı ...’in mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın öldüğünde 291 ada 22 parsel sayılı taşınmazda kendisinden önce ölen eşi...’den gelen ¼ miras payı ile maliki olduğu 88 ada 13 parsel sayılı taşınmazının bulunduğu, 88 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucunda 5.9.2011 tarihinde 26.200-TL üzerinden davalı ...’e ihale yolu ile satıldığı ve her bir mirasçının payına 7.627-TL düştüğü, ayrıca maliki olduğu 404 ada 4 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazı 29.03.2003 tarihinde 19.250.000.000TL bedelle satın aldığı ve 9.10.2003 tarihinde 19.300.000.000TL bedelle dava dışı ..."na satıp devrettiği, mirasbırakanın 291 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki miras payının tamamını davalıya ... Noterliği’nin 1.4.2009 tarihli vasiyetnamesi ile bıraktığı, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/64 E-2010/221K sayılı ilamı ile açılıp okunduğu, mirasbırakana ait banka hesabından miras bırakanın ölüm tarihinde 10.000-TL çekildiği, bakiye 7.022-TL"nin de 16.12.2009 tarihinde çekilerek aynı tarihte hesabın kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Somut olayda, mahkemece istihkak istemine ilişkin olarak 8.330,00 TL hüküm altına alınmış ise de, mirasbırakanın banka hesabının, davalı ile müşterek hesap olup olmadığı belirlenmediği gibi mirasbırakanın hesaplarından davalı tarafından para çekilip çekilmediği, çekilmiş ise miktarı ve niteliği ile mirasbırakanın ihtiyaçları için kullanılıp kullanılmadığı da belirlenmemiştir. Denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi mahkeme dosyası ile birleştirilen bir dosyanın bulunup bulunmadığı hususunda da tereddüt hasıl olmuştur. Nitekim davacılar vekili, 05/02/2019 tarihli duruşmada ve 02/05/2019 tarihli dilekçesinde birleşen ek davadan bahsetmiştir. Davacılar vekilinin açıkladığı şekilde birleşen bir dosya mevcut ise bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması, diğer yandan ıslah talebinin “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas, 2016/1 sayılı kararı kapsamında kalıp kalmadığı da dikkate alınmak suretiyle, davacılar vekilinin istihkak talebi hakkında bir değerlendirme yapıldıktan sonra tenkis hususunda karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Davacılar ve davalı vekillerinin değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.